14 Aralık 2014 Pazar

Bağbozumu Şarkıları - Şükrü Erbaş


"...nar ağaçlarına dedim ki, bir çocuk tanrıyı kalbimin hizasına getirdi; güzelliği incitmesin onu, kötülük değmesin eteğine. kırmızı küçücük çiçekleriyle fısıldadı nar ağaçları: rengimiz duadır ona, bereketimiz iyilik. hanımelilere eğildim: kokunuzu onun saçlarına verin, yastığında açın. hazla gülümsedi hanımeliler: kalbin biziz. uzaklık ne ki aşk için… mine çiçekleri, kırmızı – pembe – sarı, ayaklandılar: o deniz kıyısına, onun yalnızlığına göçelim mi? zeytin ağaçları, püsenli yapraklarıyla uzandılar: bizim meyvemizin sütü, ona uzun ömür verir; ellerimizle sağıp yapraklarmızla taşıyalım sofrasına. acem boruları, dolandığı palmiyenin gövdesinden turuncu bir sevinçle eğildiler: keşke ikinizin gövdesine sarılsaydık. japon gülleri bir bağış gibi açtı gözlerini: bu aşkın yaşaması için, kırmızı bir hevesten ve kederden başka ne verebiliriz? muzlar, çocuk beşiği yapraklarını uzattılar. bizim yapraklarımızı al; altınıza serin, üstünüze örtün. hurmalar, begonviller, sokaklar dolusu turunç: bize o kadar az göz, böyle derin bir sevgiyle bakar ki, görünmez acılar çekeriz bu yoksulluktan. varlığınız, bizim de varlığımız…"

Yaseminlerin Sabahı

Gökyüzü bulut bulut uyanıyordu 
Tanrının büyük yalnızlığından
Ağaçlar birer ses salkımıydı kuşların ağzında
Ayın puslu cümlesinde evler okunaksız harflerdi 
Yasemin kokularından bir ışık sokaklarda
Gittim denizin lacivert bahçesine oturdum 
Ölümün mü hecesiydim yaşamın mı bilmiyorum
Arzuyla vazgeçiş canımda halkalanıyordu
Ses değil sessizlik değil zaman değil mekân değil
Ağzımda bir çocuktan kalma süt kokuları
Kirpik ırmakları dil pınarları parmak yağmurları               
Kayaların masalını dinliyordum kumlardan
Dağlar gecenin merhametinde çıkıyordu sabaha
Ey yalnızlığın yaprak döken mahşeri
Ayrılığın büyük harfiydi her şey
Sen bir deniz kıyısında gonca zamandın 
Ben eski şarkılardan eskiydim kimsesizdim 
İçimde dünyanın bütün akşamları
Tuttum ağzının sabahına sözler söyledim
Ey güzelliğin ölümden büyük yaşama gücü
Yalnız ölenler unutur birbirini 
Seni sevmeye yeni başladım…




12 yorum:

  1. Ayrılık ne biliyor musun?
    Ne araya yolların girmesi,
    ne kapanan kapılar,
    ne yıldız kayması gecede,
    ne ceplerde tren tarifesi,
    ne de turna katarı gökte.

    İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!

    ş.e

    bazen bir şiirin içinde kaybolur gideriz işte böyle

    YanıtlaSil
  2. "Yaşamayı kimse bağışlamaz bize
    Biz onu ölümün ana rahminden
    Aşka dönmüş bir beden arzusuyla
    Harf harf yaratarak çeker alırız." Ne muhteşem satırlar.

    YanıtlaSil
  3. Çok beğendim bu yazıyı :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bu aralar şiir kitaplarına yoğunlaştım, bu kitapta da şiirsel yazılar da var, bu da onlardan biriydi,
      sevindim :)

      Sil
  4. Şükrü Erbaş'ı severim ben de. Güzel paylaşım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. şiirleri bir başka..
      teşekkür ederim :)

      Sil
    2. Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
      Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayri

      Fuzûlî

      Sil