Geniş bir aile. Büyük bir yemek masasında bir araya gelirler. Ana gündemleri zeytin çiftliklerinin son durumudur. Bu gündemin dışında aile fertlerinin gün yüzüne çıkan farklılaşan hayatlarına tanık oluruz.
Geniş bir aile. Büyük bir yemek masasında bir araya gelirler. Ana gündemleri zeytin çiftliklerinin son durumudur. Bu gündemin dışında aile fertlerinin gün yüzüne çıkan farklılaşan hayatlarına tanık oluruz.
Türk edebiyatının önemli yazarlarından Refik Halid Karay'ın eseri, Gurbet Hikayeleri. İki kitap bir arada sunulmuş. Hikayeleri okudum. Bu hikayeler, genelde olay hikayesi. Lübnan, Beyrut, Şam ve Filistin'de geçen hikayelere, yalın ve açık bir dil hakim. Sıla hasreti, farklı kültürlerin gelenek ve görenekleri işlenen ana temalardan.
*
"İnsanız, bütün bildiğimiz hayvanların içinde en sakınmasızı ve en ders almazı insandır."
"Üşümeyi aşağı yukarı hepiniz bilirsiniz: titremek, içi katılmak, buz kesmek... Hayır asıl üşümek onlar değildir. Üşümek, bir tür yanmaktır."
**
Sevgiler.
"-İyi insanlar da terk ediliyor. Her şey burada ne yattığıyla ilgili. Sen iyi kalplisin özün bu, bunu değiştiremezsin. Sen kahramansın.
- Kahraman olamam çünkü down sendromluyum.
- Bunun kalbinle ne ilgisi var?
*
- Onunla ben ilgileniyorum çünkü siz kafese koymadan ilgilenemiyorsunuz."
**
Sevgiler.
O eski eve girince, içeriden bana doğru gelen tuhaf tıkırtılar işittim. Bu tekinsiz seslerin izini sürmek isteyecek kadar korkusuzdum. Korksam ne fark edecekti? O ev, benim hikayemin başlangıcıydı. Zemine duyduğum güvensizlikle dolaşırken, bu metruk evde bir zamanlar yaşayan sonra başka bir boyuta geçenlerin haykırışları beni sarıp sarmaladı. Dolapların içinden dışarıya doğru süzülen gölgelerin, duvarlardan sızan hayaletlerin fısıltılarında gidip geldim. Bu evin kendine ait bir çözülmesiydi. Bu çözülme, sınıf ayrımını, zorbalığı ve katmanlaşan öfkeyi beraberinde getirdi. Öfke, çaresizliğin dışavurumuydu. Yıkıcıydı... Zorbalık, ayrıştırıcıydı. O sesleri uzun süre dinledim, o belirsiz görüntülerin içinde bir yabancı gibi kaldım. Uzun süre. Zamanı unuttum. O karmaşık gölgeleri, o eski yaşanmışlıkları geçmeye, geçmeye çalıştım...
*
"Onu kolundan yakaladım, içimde her şey darmadağın olmuş, boşluk artık hendek halini almıştı."(s.58)
"Herkes talihsizliğin bulaşıcı olduğunu biliyor ve kimse yakınında istemiyor. İçinize işlerse sonra nasıl söküp, atacağınızı bilemezsiniz."(s.103)
**
Sevgiler.