Antik Yunan filozofu Platon tarafından yazılmış olan Philebos, genel olarak "iyi hayatın ne olduğu" meselesinin ele alındığı bir diyalog. Eserlerinde genellikle diyalog tekniğini ve hocası Sokrates'in sokratik yöntemini kullanmaktadır. Sokratik yöntem, üç aşamadan oluşur: ilk aşamada karşıdaki kişiye sorular yöneltilir, bu sorularla kişinin neyi bilip bilmediği ölçülür. İkinci aşama, ironi. Son aşamada ise, fikir ortaya çıkarılır... Kitap, bilgelik, zeka, iyilik, haz ve kötülük üzerine farklı argümanlar sunmakta. Doğada haz ve aşırı sevinçten başka ölçüsüz bir şey olmadığından, zeka ve bilimin ölçülü olduğundan, iyiliğin kendi kendisine yetebileceğinden bahsetmekte. Yine geldik meşhur -zehir, dozdadır- mevzusuna. Her şeyde dozu kaçırdığında yaşamındaki uyum da bozuluyor. Kitapta, acı ve haz üzerine kurulu yaşam tarzları olduğu gibi, bu ikisinin olmadığı bir yaşam tarzının mümkün olduğu da ifade ediliyor. Bu ara, uzun yürüyüşlerimde bu konuyu düşünür oldum. Mutlu yıllar 🎈
***
(.......)
Protarkhos- Güzellik, gerçek ve ölçüden söz ediyorsun değil mi?
Sokrates- Evet. Ama önce gerçeği ele al, Protarkhos. Gerçeği al ve bu üç şeye, zekaya, gerçeğe ve haz duygusuna bir bak. Sonra, uzun uzun düşün ve kendi kendine, hazla zekadan hangisinin gerçeğin yakın akrabası olduğunu söyle.
Protarkhos- Bununla zaman yitirmeye ne gerek var? Bence ikisi arasındaki fark, büyüktür. Gerçekten haz, dünyanın en yalancı şeyidir ve hep derler ki, en büyükleri sayılan aşk hazlarında işlenen, yalan yere yemin etme ya da yeminini bozma günahını tanrılar bile bağışlar. Çünkü hazlar, çocuklar gibi, her tür zekadan yoksundur. Zekaysa, tersine, ya gerçekle aynı şeydir ya da ona en çok benzeyen, en gerçek olan şeydir.
Sokrates- Bundan sonra, ölçüyü ele al ve bunun hazda mı bilgelikten daha çok, yoksa bilgelikte mi hazdan daha çok bulunduğunu anlamaya bak.
(.........)
“Bir şeyde ölçü ve oran yoksa, bu durum onu ve izleyenleri yok eder.”