30 Aralık 2022 Cuma

Philebos- Platon


Antik Yunan filozofu Platon tarafından yazılmış olan Philebos, genel olarak "iyi hayatın ne olduğu" meselesinin ele alındığı bir diyalog. Eserlerinde genellikle diyalog tekniğini ve hocası Sokrates'in sokratik yöntemini kullanmaktadır. Sokratik yöntem, üç aşamadan oluşur: ilk aşamada karşıdaki kişiye sorular yöneltilir, bu sorularla kişinin neyi bilip bilmediği ölçülür. İkinci aşama, ironi. Son aşamada ise, fikir ortaya çıkarılır... Kitap, bilgelik, zeka, iyilik, haz ve kötülük üzerine farklı argümanlar sunmakta. Doğada haz ve aşırı sevinçten başka ölçüsüz bir şey olmadığından, zeka ve bilimin ölçülü olduğundan, iyiliğin kendi kendisine yetebileceğinden bahsetmekte. Yine geldik meşhur -zehir, dozdadır- mevzusuna. Her şeyde dozu kaçırdığında yaşamındaki uyum da bozuluyor. Kitapta, acı ve haz üzerine kurulu yaşam tarzları olduğu gibi, bu ikisinin olmadığı bir yaşam tarzının mümkün olduğu da ifade ediliyor. Bu ara, uzun yürüyüşlerimde bu konuyu düşünür oldum. Mutlu yıllar 🎈 

***

(.......)

Protarkhos- Güzellik, gerçek ve ölçüden söz ediyorsun değil mi?

Sokrates- Evet. Ama önce gerçeği ele al, Protarkhos. Gerçeği al ve bu üç şeye, zekaya, gerçeğe ve haz duygusuna bir bak. Sonra, uzun uzun düşün ve kendi kendine, hazla zekadan hangisinin gerçeğin yakın akrabası olduğunu söyle.

Protarkhos- Bununla zaman yitirmeye ne gerek var? Bence ikisi arasındaki fark, büyüktür. Gerçekten haz, dünyanın en yalancı şeyidir ve hep derler ki, en büyükleri sayılan aşk hazlarında işlenen, yalan yere yemin etme ya da yeminini bozma günahını tanrılar bile bağışlar. Çünkü hazlar, çocuklar gibi, her tür zekadan yoksundur. Zekaysa, tersine, ya gerçekle aynı şeydir ya da ona en çok benzeyen, en gerçek olan şeydir. 

Sokrates- Bundan sonra, ölçüyü ele al ve bunun hazda mı bilgelikten daha çok, yoksa bilgelikte mi hazdan daha çok bulunduğunu anlamaya bak.

(.........)

“Bir şeyde ölçü ve oran yoksa, bu durum onu ve izleyenleri yok eder.”







22 Aralık 2022 Perşembe

Evgeny Grinko gecesi


20.12.2022

2022 hayallerimden birini yıl sonlanmadan gerçekleştirdim. 

Evgeny Grinko konserine gittim. 

Ekibi ve sahne performansı bambaşka bir boyuttu.

Onunla fotoğraf çektirmek için sıraya bile girdim:)

2022'nin en uzun gecesi benim için 20 aralıktı.

Teşekkür ederim.







“Her imge, dünyanın gerçekliğinden bir şeyler götürmeli, her imgede bir şeyler kaybolmalıdır… Sanatın ve ayartmanın sırrı budur. Michaux’nun sözleriyle, sanatçı “hiçbir iz bırakmama yönündeki temel itkiye var gücüyle direnen” kişidir.” (Baudrillard, Sanat Komplosu)

9 Aralık 2022 Cuma

Undine, 2020


Undine,
mitolojide kendisine aşık olan erkekleri sözlerini tutmadıkları takdirde öldüren bir su perisi anlamına geliyormuş. 

Bu mitolojik metafor, Christian Petzold'un yönettiği filmin arka planında farklı bir boyutta işlenmiş. 

Berlin şehir müzesinde tarihçiliğini, turist rehberliğinde kullanan Undine ve endüstriyel dalgıç Christoph arasındaki aşk, mitolojik Undine'yi yeniden diriltecek midir? 

Film, klasik bir aşk hikayesinden ziyade mitoloji, tarih ve aşkı bir araya getirmeye çalışmış. Öyle şehir manzaraları işlendi ki, Berlin'i yeniden görme isteği uyandı bende:)







4 Aralık 2022 Pazar

Bulantı- Jean-Paul Sartre


Bulantı, varoluşçuluk akımının en önemli temsilcilerinden Jean-Paul Sartre’ın ilk romanıdır. Kitabın kahramanı Antoine Roquentin araştırma yapan bir yazardır. Günlerinin çoğunu Fransa’nın Bouville kentinde geçirir. Sevgilisi Anny’i bekler. Günlük tarzında yazdığı tekdüze hayatında var oluşu, yok oluşu, var olanların diğer var olanlarını tamamladığını düşünür. Dünyaya hatta kendi bedenine yabancılaşmayla tezahür eden bir bulantıyla bunu derinden hisseder. Otodidakt ile yaptığı sohbetler Sartre’ın filizlenmeye başlayan varoluşçu düşüncelerini; sevgilisi Anny ile yaptığı sohbetleri duygularla ilgili yolculuğunu anlattığını düşünüyorum. Bana göre kitabın özü şu: insan vardır; varoluşunu, özünü kendi bulur ve onu anlamlı kılan ise yaşantısı ve yaşattıklarıdır. Muazzam bir edebiyat şöleni, okunmalı👍🏻💙
Bu enerji, bu kafayı seviyor...

***
“Var olmak demek kütlemizin dünya üzerinde yer kaplaması demek değil, düşüncelerimiz ve verdiğimiz eserlerle varız.”
.

"Yeryüzünde, serüven duygusu kadar bağlı olduğum başka bir şey yok belki. Ama bu duygu istediği zaman geliyor, sonra hemen kaçıp gidiyor. Gittiği zaman nasıl bomboş kalıyorum! Yoksa hayatımı yok yere harcadığımı anlatmak için mi bana bu kısa ve alaycı ziyaretlerde bulunuyor?"
.
“Bana tutku verecek herhangi bir şeye ya da kimseye artık rastlamayacağımı biliyorum. Birisini sevmeye kalkışmak, önemli bir işe girişmek gibidir, bilirsin. Enerji, kendini veriş, körlük ister. Hatta başlangıçta bir uçurumun üzerinden sıçramanın gerektiği bir an vardır. Düşünmeye kalkarsa anlayamaz insan. Bundan böyle artık bu gerekli sıçrayışı yapamayacağımı biliyorum.”(s.214)

2 Aralık 2022 Cuma

teşekkür


Blog Mahallesi Maviye İz Süren'e yer vermiş, mutlu oldum, çok teşekkür ederim:)

Blog Mahallesi, blogları destekleyen değerli bir oluşum.


2010 yılında blog yazmaya başladım. Çocukluğumdan bu yana yazmak benim en sevdiğim eylemlerden biri. Bu blogun Gülce kızımla ilgili güzel bir hatırat olmasını istedim. 2013 yılında Bloglar Mahallesi blogumu en duygusal blog star seçmişti. Zamanla yazdıklarım kitap eleştirmenliğine, öykü yazarlığına evrildi. Blogumun ismini çok seviyorum. Kıymetli bir arkadaşım öykü dosyamı okurken, kitabının adı da Maviye İz Süren olsun diye fikir verdi. Bu ismi çok anlamlı bulduğunu ifade etmişti. Bu şekilde kitabımın adını da belirlemiş olduk. Bir ara blogu, zaman ayıramadığım için tamamen kaldırmayı düşündüm. Sonra bazı geçmiş yaşantıların tüm doğallıyla burada yer alması bu düşünceme engel oldu.  Eskisi kadar paylaşım konusunda aktif olamasam da, buradaki dostlarımı ve kaliteli paylaşımları özel buluyorum. Kendi kişisel tarihimin bir kısmını, fırsat buldukça  buraya kaydediyorum. Ara ara sosyal medyadan uzaklaşma özgürlüğümü kullanıyorum, o zamanlarda en çok blogumu özlüyorum:)