27 Nisan 2022 Çarşamba

Aydınlanma Yolunda- Kutsal Topaloğlu

 

Aydınlanma Yolunda, Kutsal Topaloğlu'nun Tanrı'nın Temsilcileri adlı romanından sonra yayımladığı ikinci romanı. Roman, Sinoplu Marcion'un yazdığı dünyanın ilk incili olarak bilinen Marcion İncili'ni arama serüvenini farklı boyutlardan ele alıyor. Geçmişte kilise tarafından yasaklanan bu el yazması incilin peşine, dedesinin yarım bıraktığı hikayeyi tamamlamak isteyen Nikos düşüyor. Yasaklı olanın cazibesi her çağda hissedildiği için eş zamanlı olarak bu el yazması incilin peşinde tarihi eser kaçakçıları, MİT, Baş komiser Selçuk ve çalışkan ekibi de var. Hal böyle olunca bu tehlikeli arayış hikayesi özünden; heyecanı, merakı ve aksiyonu eksik etmiyor. Gizemli bu yolculuk, metropol İstanbul'un arka sokaklarından; Kapadokya'nın Ihlara Vadisi taraflarındaki yer altı şehirlerine, kiliselerine uzanıyor...

Jack Kerouac şöyle der: "Sizi yolculuğa çeken yolun sonu değil, yolun kendi de olabilir. Belki sadece gitmeyi seviyorsunuzdur."
Romandaki kahramanımızın "ben" algısını tamamlama macerası bana yolda olmayı anımsattı. Yol öğretir, bilgeleştirir ve günün sonunda, yola çıktığınız kişiyle vardığınız yer arasındaki siz aynı kişi değilsinizdir. Yaşamak, sorgulamak ve yolda olmak tekamül sürecinizi değiştirir, yeter ki bu gözlerle bakmayı bilin. Nikos'un manevi hayattaki sorgulamaları somut bir arayışın ihatasından çıkmış ve geniş bir aydınlanmaya doğru evrilmiştir. Şamanizm, mitoloji, dinler tarihi ve Hristiyanlığın Anadolu'daki kökenleri hakkında sunulan bilgiler kurgunun dışına çıkmadan dozunda verilmişti. Bu anlamda romanı sürükleyici buldum, tarihi roman severlere tavsiyemdir💙




15 Nisan 2022 Cuma

Seçme Hikayeler- Katherine Mansfield




 "....Ama işte şimdi o yok artık. Bir daha hiç bir kuş, ne de başka bir hayvan beslemeyeceğim. Nasıl yapabilirim bunu? Onu, donuk gözleri, bükülüp kalmış pençeleriyle sırt üstü yerde bulduğum zaman, küçük sevgilinin bir daha hiç şakımayacağını düşününce içimde bir şeyin öldüğünü duyar gibi oldum. Yüreğim, onun kafesi gibi boşalıvermişti. Bunu yenecektim elbette. Yenmeliydim. Zamanla insan her şeyi yenebilir. Üstelik herkes benim iyimser bir yaratılışım olduğunu söyler. Hakları da var. Şükür Tanrı'ya, öyleyim."   (s.128, Kanarya adlı öykü)

Bu kitap benim için çok iyi bir arkadaş oldu. Kısa öykünün tanrıçası olarak bilinen yazarın, bu öyküleri kurgu ve anlatım bakımından başarılıydı...

Okumakla kalın:)




7 Nisan 2022 Perşembe

Kağıttan Hayatlar, 2021



kullanılmış kağıtlarla, plastiklerle 
doldurup torbalarını
bindirecekler kirli arabalarına
güneş çekilecek geçtikleri arka sokaklardan
büyük resimlerden silinecek kutsal Meryem Ana
oğullarını vaftiz edemeyecek analar

iyi ihtimali bekleyecek soluk bir yüz
itilmiş kör hayallerin gölgesinde dinleneceksin
söylenememiş ucu yanık sözcükler uçuşurken
uçurumlardan bir seyahate gönülsüz bilet kesen
yolcuları göreceksin

onların okşanmamış sokak kedileriyle 
çekip gittiklerine şahit olacaksın
sahipsizliğin ateşiyle yanacak kağıttan evler
karanlığın ötesinden sessizce bakacaksın 



Filmin hissettirdiklerini bu kez de böyle anlatmak istedim...

4 Nisan 2022 Pazartesi

Mutlu Olma Sanatı- Alain


Fransız filozof Alain’ın “Mutlu Olma Sanatı” adlı eseri farklı konulardan harmanlanmış kısa ve öz denemelerden oluşuyor.


Propos Sur Le Bonheur adlı yapıtından çevrilmiş, en iyi yazınları seçilmiş, tekrarlar ayıklanmış, anlama ve üsluba zarar verilmeden rafine bir ürün ortaya konması için serbest çeviriye başvurulmuş. Gönül almak, öfke, irade ve hayalin gücü, korku, kader, azim, aile, evlilik, sabır, dostluk, görgü, umut, bencillik gibi birçok konuya değinilmiş.

Deneme türündeki kitapların, konu çerçevesi genelde aynı oluyor ama üslup sahibi yazarların; defalarca işlenmiş konuları kontrast boyutlardan özgünlükle ele alması kitapla okur arasındaki bağı etkiliyor. Bu kitap özünde, iyi bir yaşam sanatı için neleri ihmal etmemeliyiz? sorusuna bir yanıt mahiyetinde.

****

“Ne mi yapmalı? Kedere kapılmamalı, umut kesmemeli. İnsanlara ancak kendi umutlarını verebilirsiniz. Doğaya güvenmeli, geleceği aydınlık görmeli, yaşamın üstün geleceğine inanır, inanmasa hemen düşüp ölürdü.”(s.95)

“Ama bir noktaya dikkat edin; bunun sonu yoktur. Keder kederi doğurur. Böylece kederinizde şikayet etmekle derdinizi çoğaltmış oluyorsunuz. Gülme umudunu kaybediyorsunuz, mide rahatsızlığınız bile bu yüzden artıyor. Bir dostunuz olsa da durmadan her şeyden şikayet etse, onu yatıştırmaya, dünyayı ona daha sevimli göstermeye gayret ederdiniz. O halde neden aynı dostluğu kendinize yapmazsınız? Ciddi söylüyorum, kendinizi bir parça sevmeli, kendinize karşı daha iyi davranmalısınız. Çünkü çoğu kez her şey, ilkin takınacağınız tavra bağlıdır. Eski bir yazar demiştir ki: ‘Her olayın bıçak gibi iki yüzü vardır, elinize alırken keskin tarafını avucunuza batırıp canınızı yakmanın ne anlamı var?’ Halk, her türlü durumda en iyi, en güçlü sözleri bulup söyleyene filozof adını verir. Yani insan kendi aleyhinde değil, lehinde bulunmalı.”(s.101)

3 Nisan 2022 Pazar

Maviye İz Süren'e Dair XIX

 

Sevgili Nidagün'ün yorumu:

"Çok akıcı bir dille yazılmış otuz öykü. Hepsi çok içten. Kitap üç kısımdan oluşuyor: Maviye, İz, Süren.

İsmi içeriğine, samimiyetine, verdiği duyguya öyle yakışmış ki... Sunuş kısmında yazarın mavi tanımı, duygularının mavi ile bütünleşmesini, hislerini aktarması ayrıca mest etti beni. Hayat gibi tüm duyguları barındıran bu samimi öyküler kalbimi sardı. Öykü okumayı seven herkesin okuması gereken bir kitap."