Aydınlanma Yolunda, Kutsal Topaloğlu'nun Tanrı'nın Temsilcileri adlı romanından sonra yayımladığı ikinci romanı. Roman, Sinoplu Marcion'un yazdığı dünyanın ilk incili olarak bilinen Marcion İncili'ni arama serüvenini farklı boyutlardan ele alıyor. Geçmişte kilise tarafından yasaklanan bu el yazması incilin peşine, dedesinin yarım bıraktığı hikayeyi tamamlamak isteyen Nikos düşüyor. Yasaklı olanın cazibesi her çağda hissedildiği için eş zamanlı olarak bu el yazması incilin peşinde tarihi eser kaçakçıları, MİT, Baş komiser Selçuk ve çalışkan ekibi de var. Hal böyle olunca bu tehlikeli arayış hikayesi özünden; heyecanı, merakı ve aksiyonu eksik etmiyor. Gizemli bu yolculuk, metropol İstanbul'un arka sokaklarından; Kapadokya'nın Ihlara Vadisi taraflarındaki yer altı şehirlerine, kiliselerine uzanıyor...
Jack Kerouac şöyle der: "Sizi yolculuğa çeken yolun sonu değil, yolun kendi de olabilir. Belki sadece gitmeyi seviyorsunuzdur."
Romandaki kahramanımızın "ben" algısını tamamlama macerası bana yolda olmayı anımsattı. Yol öğretir, bilgeleştirir ve günün sonunda, yola çıktığınız kişiyle vardığınız yer arasındaki siz aynı kişi değilsinizdir. Yaşamak, sorgulamak ve yolda olmak tekamül sürecinizi değiştirir, yeter ki bu gözlerle bakmayı bilin. Nikos'un manevi hayattaki sorgulamaları somut bir arayışın ihatasından çıkmış ve geniş bir aydınlanmaya doğru evrilmiştir. Şamanizm, mitoloji, dinler tarihi ve Hristiyanlığın Anadolu'daki kökenleri hakkında sunulan bilgiler kurgunun dışına çıkmadan dozunda verilmişti. Bu anlamda romanı sürükleyici buldum, tarihi roman severlere tavsiyemdir💙