“Evden çıkıp gitmen gereksiz. Masa başında otur ve bana kulak ver. Kulak vermesen de olur, sadece bekle. Beklemesen de olur, tamamen sessiz ve yalnız ol. Dünya ,maskesini düşüresin diye,kendini sana sunacaktır;başka bir şey gelmez elinden,cazibeye kapılmış,ayaklarının dibinde kıvranıp duracaktır.”
Kafka'nın Aforizmalar adlı kitabı " Günah, ıstırap, umut ve doğru yol üzerine aforizmalar" ve O: 1920 günlüğünden aforizmalar" başlıklarıyla iki ayrı bölümden oluşmaktadır. Aforizmalar'ı yazdığı dönemde Kafka'nın iç dünyası büyük yıkımlarla karşı karşıyaydı: vereme yakalandığını daha yeni öğrenmiş; uzatmalı nişanlısı Felice Bauter'den ayrılmış; 1908'den 1922'ye kadar çalıştığı sigorta şirketinden hastalığından ötürü uzun bir izin almış; ailesine evlenmeyi ve yazar olmak istediğini kabul ettiremeyeceğini anlamıştı.
Romantik ve post-romantik Hölderlin, Rilke ve Heidegger gibi yazarları anımsatan aforizmaları, rastgele şekillenmiş düşüncelerden ziyade Kafka'nın zihninde belli bir bütünlüğe sahip düşüncelerdir. Kitabı vefalı arkadaşı Max Brod yazılan sayfaları bir araya getirmiş ve aforizmaların gün ışığına çıkmasına vesile olmuştur.
Kitapta yaşam, ölüm, inanç, iyi, kötü, günah, yasak, umut, sanatın işlevi gibi kavramlarla hayatı terkip etme mevcuttur. Bunun yanında insanı sürekli uyanık bir zihinle sorgulamaya kanalize eden bir sorular zinciri ve muhakeme gücü esastır. Bir oku, üç düşün tarzında bir kitap. Arka kapakta da şöyle yazıyor: İyi, bir yanıyla rahatsız edicidir.
Seçmece:
1.
Doğru yol gergin bir ip boyunca gider; yükseğe değil de hemen yerin üzerine gerilmiştir bu ip. üzerinde yürümek değil de, insanı çelmelemek içindir sanki.
2.
İnsanların tüm kusurları sabırsızlık, yaptıkları işte yönteme vaktinden önce son veriş ve sözde bir sorunu sözde bir çit içine almaktır.
3.
Belirli bir noktadan sonra dönüş yoktur. bu noktaya da erişmek gerekir.
4.
Kötü'ye bir kez yol verdin mi, artık kendisine inanılmasını beklemez.
5.
Sen ödevsin. ama görünürde öğrenci yok.
6.
Gerçek düşmandan sınırsız bir cesaret akar içinize.
7.
Bastığın yerin iki ayağının kapladığından daha büyük olamayacağını anlamak ne büyük bir mutluluktur.
8.
Bir hedef var ama yol yok, bizim yol dediğimiz şey bir duraksamadır.
9.
Belki bir şeylere sahipsin, ama kendi varlığın yok savına verdiği cevap, bir titreme ve yürek çarpıntısı oldu sadece
10.
Sonsuzluk yolunda nasıl böylesine kolayca ilerlediğine hayret eden birisi vardı, gerçekte hızla yokuş aşağı yuvarlanıyordu.