30 Aralık 2023 Cumartesi

Uçurtma- Laetitia Colombani


Fransız yazar Laetitia Colombani'nin okuduğum üçüncü kitabı: Uçurtma.

Hayatındaki acı gerçeklikten uzaklaşmak için Hindistan'a giden Lena, her sabah gittiği bir kumsalda uçurtmasıyla oynayan küçük bir kız görür. Bu kare onun hayatına başkaca bir yön verir. Hindistan'ın kültürü, gelenek ve görenekleri, baskıcı ve sert yaşam tarzı, eğitimci Lena'nın bu yerde yeni bir hayat oluşturmasına izin verecek midir?

Burada araya Kierkegaard ve şöyle söyler:

"Yaşam geriye bakarak anlaşılır. Ancak unutmamak gerekir ki ileriye bakarak yaşanmalıdır." 

***

"Rüzgar karşısında direnen bir sazlık gibiydi: Eğiliyor ama kırılmıyordu."(s.75)

"Fevrilik iyi bir danışman değildi."(s. 102)

"Yas, paylaşılmayan bir acıydı; kimse yasınızı taşımanıza yardım edemezdi. Herkes elinden geldiğince baş ediyordu."(s.75)

*

Blogda 1000. Yayın🎉

İyi seneler💙🍀





23 Aralık 2023 Cumartesi

Kuru Otlar Üstüne, 2023

 


Yıllar sonra kendimi Büyülü Fener Sineması'nda film izlemeye götürdüm. En son sinema salonunda hangi filmi izlediğimi hatırlamıyordum. O yüzden biraz heyecanlandım... 

Kuru Otlar Üstüne, doğuda görev yapan bir öğretmenin sınırlanan, taşrada başkalaşan dünyasına odaklanıyordu. İlk görev yerim Muş'u, ilk öğrencilerimi, yaşadığım zorlukları hatırladım. Genel olarak tema: taşranın politik gerçekleri, oraya hakim olan alt kültürün zihniyetleri, yoksulluk, gelişime gösterilen direnç şeklinde uzayıp gidiyordu. Merkez ve taşra arasındaki görüş ayrılıkları, görmezden gelinen çaresizlikleri, mücadele etmek yerine kaçmayı düşünen, kendini geliştirmeye çalışan ama gelişimini tamamlayamayan yarı aydın insanların hayatları, çarpık ilişkileri... 

Filmdeki fotoğraf kareleri, ören yeri olarak memleketimden Nemrut'un seçilmesi, Nuray karakteriyle Samet öğretmenin yemek masasındaki konuşmaları hoşuma gitti...

*

“Kramer Kramer’e Karşı” adlı filmi de izledim.

**

Tatlı dizim “Seinfeld” dokuzuncu sezona geçtim.


 

20 Aralık 2023 Çarşamba

Cıs - Hakan Sarıpolat


Gerçeküstü bir alemle, gerçek bir alem arasındaki keskin sınırları ortadan kaldıran, kendine yeni olasılıklar düzlemi açan tılsımlı öyküler. Büyülü gerçeklik izinde yürüyen kahramanlar...

Güvercinler, hakiki kokular, korkular, ölümler, kalanlara gözüken rengarenk kelebekler, bir sırrı hatırlatan gözler, sorumluluklar sarkacında ufalanan hayaller, atlı karıncalar, her şeye rağmen canlanan, diri kalan umutlar. Akıcı ve açık bir üslup...

Kitabın giriş bölümünde yad edilen Gabriel Garcia Marquez, bir demeçte: "Sürrealizm sokaklarda geziyor." demiş. Bana kalırsa Hakan Sarıpolat, Gabo'nun bahsettiği  sokaklarda gezinen sürrealizmi özgün öykü atmosferiyle çok iyi bütünleştirmiş👍💙

***

"Bir yanıp bir sönen ışık eşliğinde karanlığı izlemeye koyuluyorum. İnsan bazen görmediği bir şeyi de izlemek istiyor. Boşluğu. Aslında boş olmadığını bildiği. İşte en korkuncu da bu." (s. 66)

"Sevgiyi göstermek için sözcüklere gerek olmadığını anladım o an." (s. 74)

"Dünyanın bütün çocukları aynı renk." (s. 86)



19 Aralık 2023 Salı

KE ÇOCUK, 10. Sayı

 


KE ÇOCUK Kasım-Aralık onuncu sayısında "Fırfır'ın Bağcıkları" adlı çocuk hikayem yer aldı...




16 Aralık 2023 Cumartesi

avokadoyu sevme çabaları

 


Kahvaltı için ballı cevizli avokadoyu denedim, sevemedim...

Limon suyu, maydanoz ve nane ile yapılan mezesini denedim, sevemedim...

Avokadoyu dilimleyip tere yağında arkalı önlü pişirdikten sonra içine hindi füme, en üste kaşar ekledim. Bu tarifi az da olsa yiyebildim...

Farklı denemelerim sonrasında beğendiğim tarif şu oldu:

-Yarım avokado, labne peynir, karabiber, tuz. 

Hepsini karıştırdıktan sonra dilimlenmiş tam buğday ekmeğine sürüp yiyince aradığım tarif bu dedim...

Onu sevmek için bu kadar çabalamama gerek var mıydı? 

Bilmiyorum:)