23 Aralık 2019 Pazartesi

Caché/Hidden- Saklı (2005)



Georges ve Anne kitaplarla dolu bir eve sahip, entel bir aile. Pierrot adında bir oğulları var. Georges bir gün, kapılarının önünde kimden geldiği belli olmayan bir paket bulur. Bu pakette, ağzından kan gelen bir yüz resmine sarılı bir video kaseti yer alıyor. Kaset kendi evlerinin dışarıdan  kayıt altına alındığı görüntüleri içeriyor. Kasetlerin sayısı arttıkça ve bu tuhaf durum Georges'un çevresine yayıldıkça ailenin huzursuzlukları da artar. Bu huzursuzluk onun geçmişinde çocukluğunda sakladığı bir sırrı ortaya çıkarır... 

Filmin, Fransa- Cezayir meselelerine dayanan politik bir yönü var. Aynı zamanda Saklı, ahlaki değerlere de bir gönderme yapıyor. Kişi geçmişin tükenen sesinde kaybolduğunu düşündüğü suçlarından kaçabilir mi? Suçluluk duygusu güvenli bir yaşamın sınırlarında unutulur mu? Michael Haneke, filmlerinde izleyicisini açık uçlu soruların dalgalarına bırakmayı iyi biliyor. Sonunda net bir yanıta bırakmayı tercih etmiyor... 

Baş rollerden birinde, Üç renk:Mavi filminden çok sevdiğim Juliette Binoche var tabi ki sevdimmm:)



18 Aralık 2019 Çarşamba

Horasan Elyazması - Ali Teoman



Horasan Elyazması, Ali Teoman’ın romanlarının çekirdeğini taşıyan kısa epigraflardan oluşuyor. Edebiyatta epigraf, bir eserin bir bölümünde yer alan, alıntılanan veya açıklanan bir bölümdür. Bu kısa anlatılar çağrışım gücü yüksek düşsel, gerçek, mitolojik olayları içinde barındırıyor...

Sanki bir yazarın yazı odasına girmişsiniz de, çekmecelerin birinde onun yazacaklarına dair ipuçlarının, metaforların yer aldığı defterdeki el yazmalarına ulaşmış gibisiniz. O defterde yazarı esir almak isteyen gerçek yaşamda yaşadığı olayların izleri, kişilerin gölgeleri ve onların ruhundaki yansımalarıyla oluşmuş bir dünyanın kapılarını açıyorsunuz. Orada eşyalar, insanlar balmumu heykelciklere dönüşüyor ve zaman yavaşlayıp donuklaştırıyor şimdiyi. O ıssız, bucaksız karanlıklar ülkesinde ışıyan cümlelerle sürükleniyorsunuz. Yol; kendini yalnızca korkusuzca ona teslim edene açıyor....

Ben yazarın üslubunu tanımak adına bu kitabı okudum. Çünkü kendisi tanışmadığım yazarlar listemde yer alıyordu. Anlatımdaki zenginliği gerçekten iyi fakat bir türe odaklı okuma yapanlar için ilk kitap olarak tercih edilmemeli diye düşünüyorum :)
_____________________________________________

“Herkesin anlatacak bir öyküsü vardır, dinleyecek birini bulabilmektir önemli olan...”


Kitapla kalın, sevgiler 💚



15 Aralık 2019 Pazar

On Body and Soul, 2017



Merhaba :)

Bu ara sınırsız internetime kavuşmuş olmanın sevinciyle üst üste film izliyorum:) Beden ve Ruh filminin konusu, ilgimi çekti ve 2017 yılında altın ayı ödülü de almış izleyeyim bari dedim. Ama hafta sonu sabahın en erken saatlerinde izlerken filmdeki kan sahnelerinden mütevellit filme tam olarak yoğunlaşamadım...

Kısaca konusu şöyle: bedensel disfonksiyonu olan bir adamla, bedenine uzak olan, asosyal, duygusuz diyeceğim ruh gibi bir kadın; iş yerinde gerçekleşen bir olay sonrası aynı rüyayı gördüklerini fark ediyorlar. Sonrasında birbirlerine olan ilgilerinin artmasıyla ilerleyen tuhaf bir aşk hikayesini izliyoruz... Filmde sadece rüyadaki geyiklerin olduğu doğa manzaralarını ve beni buhranlara sürükleyen Maria'nın aşk müziği ararken karşısına çıkan Laura Marling'in What he wrote şarkısını sevdim. Şarkıyı önceden de dinlemiştim :) Filmi genel olarak beğenmedim, sıkıldım :)

Güzel bir hafta diliyorum, sevgiler..:)


12 Aralık 2019 Perşembe

Marriage Story, 2019


Evlilik Hikayesi, yeteneklerini işlerinde çok iyi kullanan, entelektüel bir çiftin boşanma hikayesini anlatıyor. Yeteneğini işinde kullanmak şanslı insanların sahip olduğu bir özellik diye düşünürüm hep:) Gün geçtikçe, evlilikte çiftlerden biri sürekli baskın bir karakter haline gelebiliyor. İlişkide yönlendirici bir tutum içinde, kurulan ortak  yaşamı şekillendirmeye çalışabiliyor. Bu durum öteki kişinin silik bir hale dönüşmesine, kendi özgün kişiliğinden eser kalmamasına neden olabiliyor. Eşin, karşısındakine duygusal zaafı da hat safhadaysa onun gibi düşünüyor, onun kararlarını onaylıyor ve geldiği nokta kendi kişiliğinin çizgisinin ötesinde bambaşka bir hale dönüşebiliyor.

Yılların geçmesi, bu ortak yaşama çocukların dahil olması ilişkinin boyutunu değiştiriyor. Duygular mat bir hale dönüşüyor, kadın sevecenliği arıyor sonra kendini 'Ben kimim?' diye sorguluyor. Ortak bir dil oluşmadığı için gelinen nokta tanımlanamıyor. Günümüz modern insanının yaşadığı iletişimsizlik baş gösteriyor. Marriage Story, bu handikapları bence taraf tutmadan gözler önüne seriyor. İki ana karakter mükemmel bir performans sergilemiş. Veeee filmin sonlarındaki  sekanslardan biri vurucu: bir baba kendini kimsenin dinlemediği kalabalık bir barda ayağa kalkıyor ve geldiği durumu özetleyen anlamlı bir şarkı söylüyor... Tam anlamıyla duyulmamak, anlaşılamamak ve kaybolmak... İzlenesi filmlerden :)

Bir zamanlar yaşadığımızı en güzel şekilde hissettiren birinin, gün gelip bizi kendimizden uzaklaştırması, bencil davranması ve ortak bir yaşam uğruna bize bir çok bedel ödetmesi, ne kadar doğru?


8 Aralık 2019 Pazar

The Wife, 2017


Türkçe ismi Nobel Adayı'nın Karısı olan İsveç- ABD ortak yapımı, edebiyatseverleri sarabilecek bir film... Baş rollerde Glenn Close ve Jonathan Pryce var...

Kısaca konusundan bahsedeyim:
Ünlü roman yazarı, Joe Castleman yıllar sonra edebiyattaki emeklerinin karşılığını Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülerek alacaktır. Eşiyle bu habere çok sevinirler ve birlikte İsveç'e ödülü almaya giderler. İşte bu ödül alma süreci, Joe'nun başarısının arkasındaki sır perdesinin aralanmasına ve bu başarıdaki hayalet yazarın ortaya çıkmasına neden olur. Sonrasını söylemiyorummm, bir edebiyatsever olarak filmi sevdim :) Yer yer feminizm kokuları alabilirsiniz onu da söyleyeyim :)
Yazmak, meşakkatli bir eylem. Yazarken hayat sizi desteklemez genellikle pürüz çıkarır ama ne olursa olsun inanmak önemli, bunu da kendime not olarak alıyorum:)

Görüşürüzzz:)





4 Aralık 2019 Çarşamba

İçimdeki Müzik - Sharon M. Draper


11 yaşındaki Melody beyin felci geçirmiş bir çocuk. Hiç bir uzvunu kontrol edemiyor fakat beyni çok iyi bir şekilde işliyor, fotoğrafik bir hafızası var. Kafası kamera gibi gördüğü her şeyi kaydediyor. Okulun en zeki çocuğu fakat insanların bunu anlaması epey zaman alıyor...

İçimdeki Müzik,  tüm engellere rağmen hayata tutunmanın en güzel şarkısını söylüyor. İçinizde biriken duyguları, düşünceleri ifade edemediğinizi düşünün... Buna rağmen hayata, sizi görmeyen insanlara ben burdayım, beni görün demenin cesur yolculuğuna çağırıyor okuyanı....
__________________________________________

“Kafamın içinde benden başka kimsenin duymadığı bir senfoni çalıyordu...”

“...bazen kimsenin bilmediği sadece senin bildiğin bir şeyin olması güzeldir.”

“Kelimeleri daha önce kalbimle öğrenmiştim...”


Sevgiler💕💕

29 Kasım 2019 Cuma

İlkokul seviyesi okunması gereken kitaplar


Merhaba:) Nasılsınız? Ben yeni bir şehirde yeni bir düzen kurmaya çalışıyorum.
Geçen bir arkadaşım benden, ilkokul düzeyinde çocukların okuyabileceği hikaye kitaplarının listesini istemişti. Bende ona bir liste hazırladım burada sizlerle de paylaşmak istedim. Listeler kitap alışverişlerinde iyi bir rehber olabiliyor. Bu listedeki kitapların bir kısmını okudum ve önceden Ayraç Dergisi’nde tahlil etmiştim, sizlere de tavsiye ediyorum:) Çünkü iyi bir çocuk kitabı yetişkinlerin dünyasına da dokunabilmeli.

İnsanların yetişkinliğin sınırlı dünyasına çekildikçe kaybetmek zorunda kaldığı masumiyeti, bu kitaplar aracılığıyla anımsayacağını düşünüyorum:) Listedeki kitaplar yeni okumaya geçen çocukların okuyabileceği resimli kitaplardan başlıyor, uzun macera dolu yolculuklarla devam ediyor... 

İşte ilkokul (1.-4. Sınıf arası) çocuklara önereceğim kitaplar:
  1. Yayazulanın Çocuğu- Julia Donaldson/Axel Schfleer
  2. Umudunu Yitirmeyen Sığırcık- Filiz Özdem
  3. Güneşli Bir Gün- Anna Milbourne/Elena Temporin
  4. Kibritçi Kız- H.C. Andersen
  5. Kitap kurdu Lily- Gillian Sinields
  6. Vahşi Atları Seven Kız- Paul Goble
  7. Gülümsemek İyidir- Mavisel Yener
  8. Gün Işığı Dokuyucusu- Vassiliki Nevrokopli
  9. Değirmenci Baykuş- Göknil Genç
  10. Küçük Sırlar- Sevim Ak
  11. Sobe, Ben Penelope- Göknur Birincioğlu
  12. Pupa’nın Paltosu- Elena Ferrandiz
  13. Pandanın Hayali- Göktuğ Canbaba
  14. Uçurtmam Bulut Şimdi- Sevim Ak
  15. Bay Gri’nin İzinde- Zeynep Alpaslan 
  16. Zaman Bisikleti- Bilgin Adalı
  17. Sihirli Kaykay- Fatih Erdoğan
  18. Küçük Kara Balık- Samed Behrengi
  19. Tom Sawyer’in maceraları- Mark Twain 
  20. Düşler Sirki- Angela Nanetti
  21. Küçük Beyaz Uğur Böceği- Ahmet Şerif İzgören
  22. Küçük Evlerin Büyük Ağacı- Luisa Mattia 
  23. Gizemli Anahtar- Andrew Clements
  24. Bisiklet Yarışçıları- Ferda İzbudak Akıncı
  25. Lulu ve Brontozor- Visort/Smith
  26. Robinson Cruose- Daniel Defoe
  27. Don Kişot- Migurl de Cervantes
  28. Charlie’nin Büyük Cam Asansörü- Roald Dahl
  29. Canavarlar, curcuna ve kahraman kardeşler- Tracey Corderoy 
  30. Babam Okulun En Çalışkanı- Toprak Işık
  31. Seksen Günde Dünya Turu- Jules Verne
  32. Alice Harikalar Diyarında- Lewis Carroll
  33. Keleş Osman- Necati Tosuner
  34. Deniz Kurdu- Jack London
  35. Çöp Kafalı Çocuk- Aytül Akal
  36. Levent Serisi- Mustafa Orakçı
  37. Robin Hood- Howard Dyle
  38. Katie Kazoo’nun Okul Maceraları/Sebze Hırsızı- Nancy Krulik
  39. Düş Gezgini Serisi- Nuran Turan
  40. Küçük Prens- Antoine de Saint-Exupery
  41. Süper Kedi Kızarmış Patates Hırsızına Karşı- Jeanne Willis
  42. Sakız Kızın Günleri- Sevim Ak
  43. Moa’nın Karanlığı- Johanna Rehn
  44. Müthiş Kedi Komplosu- Katie Davies
  45. Şirin Serisi- Birsen Ekim Özen
  46. Hayal Kurma Dersleri- Pelin Güneş
  47. Penguen Adında Bir Kedi- Holly Webb
  48. Yaşasın Ç harfi kardeşliği- Behiç Ak
  49. Abartma Tozu- Şermin Yaşar
  50. Viran Şatodaki Ejderhalar- Terry Pratchett

25 Kasım 2019 Pazartesi

h a y a l


sarı ufkun sahibi söyle bana
gizler ülkesinde tebessüm eden
uzun yıllar karşılaşamadığım 
hayallerim sıcak mı hala?
yoksa onlar da benim gibi üşüyorlar mı?

turuncu çiçekler ölürken
toprağın üzerinden kokuları çekilirken
acı işaretler bırakan kayıp insanlara
sırtını dönerken dünya

söyle bana 
onlara kaç hayal uzaklıktayım şimdi?





17 Kasım 2019 Pazar

tükenmez kalem


Bitmiş bir tükenmez kalemin ucunu düşün. Kalem yazmıyor ısrarla yarım kalan bir sayfadaki yazıyı tamamlamaya çalışıyorsun. Ucu bitmiş bir kalemle sayfaya yazıyorsun ve yazılar okunmuyor. Okunsun istiyorsun, çırpındığın nice bedbin halin bilinsin istiyorsun. Ama nafile... Kalem bitmiş, yazı yarım kalmak zorunda, anlamıyorsun... Tükenmez kalem diye satılan bütün kalemlerin tükendiğini görmüyorsun...


13 Kasım 2019 Çarşamba

Bugün Kalan Hayatımın İlk Günü - Maud Ankaoua



Merhaba😇

Okuduğum her kitabın yaşamımdaki gerçeklere yansıyan bir işaretler bütünü olduğunu düşünürüm hep. Bugün Kalan Hayatımın İlk Günü adlı kitapta benim için, hayatımdaki anlamlı işaretleri toplamamı salık veren harika bir yolculuk oldu😍
.
Kahramanımız Parisli Maelle yoğun iş hayatında kendini unutmuş bir kadın. En yakın arkadaşı Romane, ondan uzun bir yolculuğa çıkmasını ister. Her yolculuk, bir dönüşümdür insan için. Onun için de bu yolculuk farkındalık dolu, ego kapısını kapayıp sevgi kapısını sonuna kadar açan bir içsel yolculuğa dönüşür...
.
Mutlu olmak için düşünce biçimimizi değiştirmeli, pozitif düşünmeli ve istediğimiz şeye inanmalıyız. Çünkü biz neyi temsil edersek onu çekeriz hayatımıza. Kendimizi yargılamadan, geçmişimizi anlayışla kabul edersek, değişime daha çok yaklaşmış oluruz...
🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀
“Dikkatini şu an var olana odaklandığında anı yaşarsın. Önüne çıkan fırsatlardan faydalanırsın. Oysa düşüncelerinin esiri olduğunda kaygı içinde ya geçmişte ya da gelecekte yaşarsın”(s.78)
_______________________

Sevgiler💙 

31 Ekim 2019 Perşembe

Edebiyatist 26. Sayı

 Selammmm:)

Edebiyatist Dergisi’nin 26. Kasım-Aralık sayısında “Aynalar Geçidi” adlı öyküm yer aldı...
Masal tadındaki bu sayıyı okumanız dileğiyle 😍

Sevgiler...



24 Ekim 2019 Perşembe

yaprakların romantizmi



Yollarda öbeklenmiş büyük yığın yaprakların içinden
Süzülüyor bilinmezliğe bir ıssız yaprak
Sessizliğe gömülmüş sesini duyurmak ister gibi 
Yapay bir göletin içinde sürüklenen kurumuş yapraklara bakıyor
Rüzgar ileriye doğru savuruyor onu
Başka bir aylak yaprağa ilişiyor kendiliğinden
Rüzgarın amansız gücüyle 
Bu kızıl yaprağın romansı dansına gözlerini çeviriyor 
Dalganıyor içinde bütün doğru bildikleri
Rüzgar durmadan yeni şarkılar yüklüyor zamana  
Sakince kıpırdıyor kızıl, sarı, yeşil evsiz yapraklar
Bir sonbaharın açtığı bilinmez bir yolda kayboluyor hepsi







19 Ekim 2019 Cumartesi

yağmura



yağmura kapat gözlerini 
dinmesini bekle
geçip gitsin
uçarı rüzgar
dokunsun efsunlu suretine

her yağmur 
birbirinin aynı gibi durur
aldanma
kuraklığa deva olan 
her damla
ötekinden bir başkadır
unutma

zaman yaraya
kabuk bağlar
bir an gelir söker atar
izi de kalmaz
sabret
ateş böceklerinin
küçük ışığında
yanlış bir deyiş
olma

yağmura kapat gözlerini 
geçip gitsin bekle

Baharca 

12 Ekim 2019 Cumartesi

Woman at war- 2018



Müzik öğretmeni olan Halla, farklı çevreci eylemlere katılan bir aktivist.
Yerel bir alüminyum fabrikasının elektrik tellerini sabote ederek onlara, tek başına bir savaş açıyor.
Bu arada yıllar önce başvurduğu evlatlık edinme konusuyla ilgili farklı gelişmeler oluyor.
İşte bu farklı olaylar zincirinde Halla, pes etmeden, umudunu uykuya yatırmadan, savaşmaya, farklı yollar aramaya devam ediyor.

Türkçe'ye ismi, Bir Dağ Kadını olarak çevrilen filmi ben sevdim :)
İzlanda'nın doğa manzaralarına bayıldım, filmde paylaşılan müzikler de çok tatlıydı, seni de çok merak ediyorum İzlanda :))
Özellikle son sahne 💙
Halla'nın bindiği otobüs sel sularına kapılınca Halla, yolcularla aşağıya iniyor ve diğer yolcularla sel sularının içinde yürümeye başlıyor. Yaşadıkça mücadeleye devam, evet:)

Çok güzel bir hafta sonu olsun 💙

10 Ekim 2019 Perşembe

bir gezgin hüznü




kanayan son şiirimi,
bir kaplumbağaya okudum.
dünya sert terslemişti onu,
ondandı topraktaki bu tersliği,
üzgünlüğü, çaresizliği…

tırtıklı kara karnına,
parmak uçlarımla dokundum.
sonra kabuğundan tutup,
eski haline çevirdim onu.


tuhaf bir rüyada kalmış gözlerime,
derince baktı.
güz rüzgârı ovadan indi,
savurdu saçlarımı.

ben senin küçük ellerinin sıcağındaydım,
kırık kalbinin fersah fersah ötesinde.
yenilenmiş tüm sözlerinde,
büyük bir kusur oldum sadece.
kendi gerçeğini arayan bir gezginin,
göz göz olmuş hüzünlerinde kalakaldım…

                                                                        Bahar Uysal

8 Ekim 2019 Salı

Asker Daha Fazla Elliott Smith Dinlemek İstemiyor - Utku Yıldırım



Merhabaaa :)

Nasılsınız? Ben çok yoğunum bu ara. Ev taşıma telaşına düştüm. Bir yandan da okul ve çocuklar derken zaman nasıl geçiyor anlamıyorum :)

Bugün Bodoslamadan Kitap blogunu beğeniyle takip ettiğim Utku Yıldırım'ın "Asker Daha Fazla Elliott Smith Dinlemek İstemiyor" adlı kitabıyla geldimmmm :)

‘Geride bir şeyler bırakmak için değil, zamana meydan okumak için değil, evrenin bir ucuna kendimi sabitlemek için değil, bilmediğim bir şey için yazıyorum...’
-İçinde içindekiler vardır- diye adlandırılan son öyküde bu şekilde ifade edilmiş, yazma kaygısı... Bu öykü öteki öykülerin birbirine dönüşme şekline bir gönderme olacak bir özellikte diyebilirim...

Diğer öyküler de gerçekle kurmacanın birbirine geçtiği olaylar üzerinde zeminini hazırlıyor... Geçilmesi zor aşklara yolculuklar, yasaklı şarkılar, askerdeyken Elliott Smith’in meşhur duvarının önünde nöbet tutttuğunu düşünen bir askerin şarkısı bitene kadar duyumsadıkları, yaprakların seslerinde karanlığın serbestliği, bilincin nasıl işlediğini sorgulamaya dönük öyküler; yaşanılanın izlerini yok etmek için yazılmış gibi...



“İnsanın geçmişini tek başına inşa etmesi gerek, haliyle acısını da.”
.
“Hafıza tekrardan doğanı başkaya katma çabasıdır.”

3 Ekim 2019 Perşembe

Edebiyatist 25. sayı


Selammm :)

Edebiyatist Dergisi'nin 25. özel sayısında "Adacıklar" adlı öyküm yer aldı.

Sevgiyle kalın 💙


27 Eylül 2019 Cuma

aykırı



"Her şey olanaklı, aynı zamanda hiçbir şey olanaklı değil; her şeye izin var, aynı zamanda hiçbir şeye izin yok. Hangi yönü seçerseniz seçin, ötekilerden daha iyi olmayacak. İster bir şey yapın ister hiçbir şey yapmayın, ister inanın ister inanmayın, hepsi bir —tıpkı çığlık atmakla susmanın aynı kapıya çıkması gibi. Her şeye bir neden bulunabilir, aynı zamanda hiçbir şeye bulunamaz. Her şey hem gerçektir hem de gerçek dışı, hem mantıklıdır hem de saçma, hem görkemlidir hem de yavan. Ne herhangi bir şey başka bir şeyden daha değerli, ne de herhangi bir düşünce başka bir düşünceden daha iyidir. Neden üzüntümüze üzülüp, sevincimize sevinelim? Hazdan ya da acıdan gözyaşı dökmemizin ne önemi var? Mutsuzluğunuzu sevin, mutluluğunuzdan nefret edin, her şeyi birbirine karıştırın, allak bullak edin her şeyi! Rüzgârın savurduğu bir kar tanesi ya da dalgaların taşıdığı bir çiçek gibi olun. Gerekmediğinde direnin, direnmek gerektiğinde ödlekleşin. Kim bilir, belki kazanan siz olursunuz. Ayrıca yenilmenizin ne önemi var? Şu dünyada kazanılacak ya da yitirilecek bir şey var mı ki? Her kazanç bir kayıp, tıpkı her kaybın bir kazanç olması gibi. Neden sürekli kesin bir tutum, açık seçik düşünceler, akla yatkın sözler bekliyoruz? Bana şimdiye dek sorulan -ya da sorulmayan- tüm sorulara yanıt olarak ateş püskürtmem gerektiğini düşünüyorum."

- Emil Michel Cioran, Umutsuzluğun Doruklarında



24 Eylül 2019 Salı

Sevdiklerini Öldür, 2013



"Hayat doğumla ölüm arasında sıkışmış bir çember gibidir. Kalıplar, döngüler... Birisi gelir ve bu çemberi kırar ve dünyayı genişletir. Bozulma gerçekleşir..."

"Kendini tanı ve kendini takma!"

"Yeniden doğman için önce ölmen gerekiyor."

"İlk düşünce en iyi düşüncedir."

"Bütün iyi yazarlar siperlerin ardındadır."

Beat kuşağının doğuş hikayesini anlatan, tüm korumacı kalıplara karşı gelen cesur bir film. Kadrosu iyi. Jack Kerouc, William Burroughs ve Allen Ginsberg gibi yazarların geçtiği yollara çakılan bir selam. Allen'ın Howl ulumasını da üstüne dinlerseniz, uçuş modundan çıkmanız güçleşebilir :)






21 Eylül 2019 Cumartesi

Korkuyu Beklerken - Oğuz Atay




Bana bak dercesine geldiler ve iliştiler dünyamın bir köşesine. Kendi lokomotifinin mühendisi olan birinin, her zaman bir başkasının ray değiştireceğini unutmadan yazdığı hikayelerdi belleğimde büyüyenler. .

Kaybolanlar, dünyanın geçersiz kılma gücüne karşı koyamayanlar, dönüşenler ve demir yolunda durmadan hikaye yazanlar... Sekiz güzel öykü. Unutulmayacak olanlardan💙


"Bir yerde sevmeye devam edebilir miydim? Çünkü sevmek yarıda kalan bir kitaba devam etmek kadar kolay bir iş değildi."
.
"Her şey güzel olacak... Bu da geçecek... Sen güçlüsün..." diye diye yolu yarıladık bak. “
.
“Oysa şimdi seni düşündüğüm zaman...
durmadan gülümsüyorum.”
.
“Bize şimdi yeni bir hava getir...”

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁


Sevgiler 💓




20 Eylül 2019 Cuma

işaretler



Herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde. Orada. Dünyanın uzak bir noktasını nasıl unutuyorsan hayatında, kafanda yorumladığın her düşünce noktasının da aslında senden çok uzakta olduğunu bilmelisin...

Gün ağarırken, ağır ağır ışımaya başlarken bir sabah, içli bir ezan sesi duyarsın. O sesin seni çağırdığı bir beyaz duada olmalısın belki. Dünya'nın çok uzak bir noktasında acı çeken, inleyen hiç tanımadığın biri için dua etmenin işaretidir gözlerinde büyüyen. Hayat, işaretler toplamı... Bak ve gör! Okumayı bil, farklı kalemler kullan yazmak için, farklı duyuşlar süzülsün ruhunun ince göğünden... Işığı yokla. 

Herkes uyurken, kuşlar için verdiğin buğday tanelerinin bir karşılığı bu netleşen işaretler. Uyandıran, silkeleyen, kalbinden geçenlerle bütünleşmek isteyen garip işaretler... Bahçesinde çam ağaçları yükselen, pansiyonlu lisenin yemekhanesinden yayılan baharatlı koku hayat devam ediyor, işte burada diyor. Sende devam et ve hep yeniden başla. Katıl bu sesler ve işaretler cümbüşüne. 

Gün yürüyor, yokuşlu yoldan aşağıya inen eski bir otobüsle birlikte. 
Yürü sende. Geç, geç, geç geçmişten...


18 Eylül 2019 Çarşamba

ışık


Bin ışık hüzmesine çağıran sözcükler denizindeyim şimdi. Sessiz bir ışığı bile ürkütebilir karanlığım...


14 Eylül 2019 Cumartesi

Under the Tuscan Sun, 2003


35 yaşındaki San Francisco'lu yazar Frances, kocasıyla sürpriz bir şekilde boşanır. Depresyona girmesine izin vermeyen dostları onu Tuscany'da bir otobüs turuna katılmasına ikna ederler. Frances bu turda hayatını değiştirecek bambaşka kararlar alır. Oscar ödüllü Diane Lane baş rolde.

Hayatın bir arayış olduğunu ama bu arayışta aslında sahip olduklarımızın en önemli olduğunu anlatan, olumlu bir film. Her koşulda insanın kendi içsel mutluluğunu yaratmasını salık veriyor. İnsanı kesinlikle iyi hissettiren mesajları vardı. Çok sevdim💓

"ne olursa olsun her zaman çocuksu masumiyetini koru" 

9 Eylül 2019 Pazartesi

Toplu Öyküler II - Tomris Uyar



Nezihe Meriç’in öykülerinin toplandığı seçki bir kitapla selamlıyorum sizleri 😍

Toplu Öyküler II , Nezihe Meriç'in Duman altı kitabı ve 1990 Sait Faik öykü ödülü almış kitabı Bir Kara Derin Uyku'dan derlenmiş öykülerden oluşuyor.

Bu öyküler yetmişli seksenli yıllardaki siyasi çalkantıları, bu durumdan doğrudan etkilenen insan tiplerini, kadın erkek ilişkilerini, kuşak çatışmalarını ve insanın içsel özgürlük arayışlarını kapsıyor. Kendi kurallarıyla, gerçekleriyle var olmak isteyen insan çabası belirginleşiyor her öyküde.

Anlatımı yalın, açık ve betimlemeleri çok güçlü. Hal böyle olunca kah begonvil kokan bir Bodrum sokağında var oluyorsunuz; kah bir rakı sofrasında tüm gizli yanlarını ele veren bir adamın hayatına dalıyorsunuz. Benim çok hoşuma giden bir farklılıktan da bahsetmeliyim size. Bazı öykülerin içinde öykü yazması, yazarken nasıl bir yol izlediğini paylaşması çok içten geldi bana. İç monolog ve bilinç akışıyla yazılmış kısımların da ağır bastığını hatırlatayım sizlere ☺️ Bazı okurlar bilinç akışı tekniğinde kitaba yoğunlaşamıyor o yüzden hatırlattım :)

Türk edebiyatının okunması gereken isimlerinden biri😍
Sevgiyle kalınnnnn💗