KALBİME KORKMAMASINI SÖYLÜYORUM
"Sakin ol, sakin ol, titreyen yüreğim;
Eski günlerin bilgeliklerini hatırla:
Önlerinde titriyorsa ateş ve baskın
Ve yıldızlı yollarda esen rüzgarların her kim,
Bırakın yıldızlı rüzgarlar ve ateş ve baskın
Örtsün, onu götürsün; çünkü değildir o asla
Parçası bu mağrur ve heybetli halkın.
HANRAHAN GEZMEKTEN YAKINIYOR
Ah nerede Huzur Anamız
Mor kukuletasıyla örtüyor yüzünü
Yıldızları uyutmayan rüzgarlar
Kanımda esiyor çünkü.
İsterdim o ölü gibi solgun geyik
Gelseydi eteğine dağın,
Sıçrayıp çıksaydı dağın başına,
Suyundan içseydi çağlayan ırmağın;
Yıldızları uyutmayan rüzgarlar
Kanımda esiyor çünkü
Unuttu beni Huzur Anamız
Mor kukuletasını örtündü."
***
Depremden önce annemlerin yanındayken bu kitabı okumaya başlamıştım. Şimdi ruhsal olarak dünyanın dışına atılmış bir yerden yazıyorum. Okumaya çalışıyorum yeniden. Okuyarak iyileşmek tam olarak mümkün değilse de toparlayıcı etkisi yadsınamaz. Eski ritüeller, yeniden başlamalar…
"Bir şeyler yapıyorum, yürüyorum, konuşuyorum, yemek yiyorum yani her zaman yaptığım işleri sürdürüyorum ama nasıl anlatsam, bir boşluk duygusu içinde. Sanki içimde derin bir hiçlik var."
Okuduklarım:
-Kendine Hoş Geldin- Miraç Çağrı Aktaş
- Beyaz Zambaklar Ülkesinde- Grigory Petrov
- Kral Kaybederse- Gülseren Budayıcıoğlu
İzlediklerim:
- Her şey her yerde aynı anda (Everything Everywhere All at Once) 2022