İnstagram'da bir arkadaşım, üniversiteden hocamız öğrencilerine sizin kitabınızı tavsiye etmiş diye haber verdi...
Mavi, Bodrum'da... Benim ışık elçim Anılcan'ın kitabıyla aynı karede...
Hatırla!
Teşekkür ederim 💙
İnstagram'da bir arkadaşım, üniversiteden hocamız öğrencilerine sizin kitabınızı tavsiye etmiş diye haber verdi...
Mavi, Bodrum'da... Benim ışık elçim Anılcan'ın kitabıyla aynı karede...
Hatırla!
Teşekkür ederim 💙
2008 Angouleme Uluslararası Çizgi Roman Festivali En İyi Albüm Ödülü almış bir eser.
Aşı oldun bekliyorsun. Beynine, new world dedikleri yeni dünyanın dinmeyen felaketlerine dayanabilecek bir format atılsın istiyorsun. Pandemiden sonra okuldan, okumaktan kopan öğrencilerini ve kendi çocuklarını toparlamakta güçlük çeken bir anneye deva olacak güncel bilgiler istiyorsun. Eski bilgilerin yeniye uymuyor, okuduğun onlarca kitabın sarı kağıtlarını sıksan mürekkebinden doğru okunacak, işe yarayacak rafine edilmiş çok az cümle çıkıyor. Yetememenin kaygısını hissediyorsun. Yakılan, kaybolan her şey karşısındaki acizliğini görüyorsun. Bir vampir gibi şeytan ruhluların kanını içmek istiyorsun. Hayır hayır bunu yazarken bile tiksiniyorsun. Kötü insanların kanını içme düşüncesi bile mideni bulandırıyor. Bu ara çok mu korku-gerilim izledin kuzum? Hayat başlı başına bir gerilim zaten biraz romantik komedi izle. Romantik akşamlarda buhurdanlığını yak, kan içemezsin sen, meditasyon yap. Yağmura uyumlan. Yağmur yağsın diye dua et.
Bekliyorsun, belki ağrıyan sol kolundan, sağ kolundan kanatlar çıkar ve uçarsın uzaklara. Sıyrılırsın kötü izlerden, küllerden. Belki de hiçbir şey olmaz yine akşam olur, gökyüzünün göğsünden yıldızlar fışkırır. Yanık kokularının içinde oksijen tüpüyle dolaşan insanları yazmaya devam edersin. Kendine kavuşmak için yine kitaplarla kurduğun düşsel bir evrende yatıp kalkarsın. Çünkü iflah olmaz bir düşçüsün sen. Hayata karşı geliştirdiğin bir refleks bu.