.................................
Ormanın fısıltısı bütünleniyor sonsuzlukla..
Haydi gel kanatlarını beraber arayalım,
gecenin sadece seslere mesken olan yüzünde.
Yeryüzünün hummalı ağlayışı çekiyor en dibe bizi..
Haydi gel kaybettiğin masum sözcükleri beraber arayalım,
göğün sonsuz mavisinin en ak yerinde...
...............................
Kimi zaman yer etmesini arzuladığımız ancak yer etmemesi gerektiğinin farkında olduğumuz oluşları iki üç satıra sığdırıp suya akıtmalı; kendi içimizde boğulmamaları için. Suya akıttım ben de. Su.. Nasıl güzel bir addır. Aklayan, paklayan, arıtan ve az evvel anlatmak istediğim gibi yok eden belki de..
Günler sonra bitirdim SU romanını. Sevgili Buket Uzuner'i okumayı özlediğimi itiraf etmeliyim. Mavi Tuna Kumral Ada adlı romanı çok etkilemişti bir zamanlar beni.
Su romanı ise, bütün canlıları eşit değerde kabul eden, tabiatı ve yaşamı kutsayan büyük Türk geleneği Kamanlık kültürünü anımsatıyor ve bu geleneği, kültürü günümüzde diri tutma adına ne yapılabilir sorusuna yanıt arıyor. Kitapta doğadaki kaynakları bilinçsizce, fütursuzca tahrip eden insanoğlunu sağ duyuya davet eden bir sesleniş ve bu anlamda çalışan kuruluşları, dernekleri hatırlatma söz konusu. Ben de bir Greenpeace üyesiyim. Elimden geldiği ölçüde birey olarak ekolojik sorunları önemseyen, çare arayan bu grupları desteklemeye çalışıyorum.
Kitapta bin yıl önce Yusuf Has Hacib'in yazdığı Kutadgu Bilig ( Mutluluk Bilgisi ) adlı eser günümüze uyarlanıyor. Akıcı bir olay örgüsünün içinde bu değerli eserde yer alan önemli bilgilerin altı çiziliyor.
Hiç bitmesin istedim kitap.. Otacı, şifacı Umay Nine'den daha çok bilgi öğrenmek, Komiser Ali Ümit'in geç gelen mutluluğunun tadını çıkarmak, gazeteci Defne Kaman'ın duyarlı, bilinçli yazılarını daha çok okumak, Sahaf Semahat'in Kadıköy'deki kedileriyle yaşadığı, eski kitap ve gerçek dostluğuyla muhabbet kokan kitabevinde daha çok kalmak istedim. Umay Nine'nin pişirdiği ay çöreklerini, kruvasanlarını, bahçesinde yetiştirdiği şeftalileri ve bol limonlu ada çayını gerçekten duyularımla hissettim.Ve sabah kalkıp hiç yapmadığım, yapımı zor kruvasanlardan yaptım. Kitabın o oluşturulan güzel atmosferini sanırım bizzat yaşatmak istedim. Yapımı çok uğraştırıcı olsa da harika oldu kruvasanlarım, beklerim sizi de:)
Güzel, tatlı bir hafta sonu sizinle olsun..