26 Kasım 2020 Perşembe

Şiir Tadında Masallar- Sultan Serdar Doksöz

 


Bir masal kuşu kondu evimizin küçük odasına. Ak tenli, güleç yüzlü kızımın baş ucuna, kanatlarındaki şiir tadındaki masalları bıraktı. Bu masallarla bizde onun büyülü kanatlarında gezindik sanki..

Kalbimizden dökülen duyguların evrensel lisanı olan şiirlerle başladık yolculuklara... Başka dünyaların gizemini arayan buğday taneleri olduk. Hayal etmekten vazgeçmeyen Sena’nın rüyalarında uçtuk. Kendini sevmeyi bir türlü bilmeyen kırmızı gözlü ve büyük gözlü farklı kurbağaların, farklı olaylar yaşadıktan sonra onların olumlu bir benlik algısı geliştirmesine şahit olduk. Naif bir gelincikten, kibir ve hor görmenin insanı üzmekten başka bir şeye yaramayacağını dinledik. Kendine inanan meraklı bir uğur böceğinin, gökkuşağının renklerine ulaşan dünyasında soluklandık. Mavi Serçe’nin cesaretini, ailesine bağlılığını, oyun oynamayı çok seven Berna’nın düşsel dünyasını, ağlayan bir ceviz ağacının üzüntüsünü görmezden gelmeyen çocukların masumiyetine dokunduk...

Sevgili arkadaşım @sair_anne yi bu değerli kitapları için kutluyorum... Çocukların dünyasında yankılanacak ve iz bırakacak nice yeni masallarda buluşmayı diliyorum 💕

21 Kasım 2020 Cumartesi

Le Rayon Vert, 1986

 


Jules Verne'in Yeşil Işın adlı kitabından ilham alınmış bir Eric Rohmer filmi. Verne'in bu kitabını okumadım ama listeme aldım. Filmin kahramanı Delphin, ince ruhlu, hassas bir kadın. Tam izne ayrılacakken sevgilisinden ayrılır ve sürekli kendi içine çekilme, her şeyi duygusala bağlama halindedir. Arkadaşlarının önerilerini dikkate almamaktadır. Onlar yalnızsın ve çabalamıyorsun diye atıfta bulunurken Delphin gizli gizli aşk acısı çekmeye devam etmektedir. İçindeki boşluğun faturasını kendine kesme Delphin:) Aşırı hassas ve duygusal sorunları olan kadınları erkekler sevmiyor ki :) 

Kırılgan kahramanımız tatili ailesiyle mi yoksa Paris'te tek başına mı geçirecektir? Diyaloglar çok iyi, hepimizin belli zamanlarda sorguladığımız cinsten. Güneş batarken atmosferdeki kırılmayla oluşan bir yeşil ışın varmış onu görmenin farklı anlamları varmış. Gün batımlarını farklı bir gözle izleyeceğim bu filmden sonra:)


Conte D'automne/ Sonbahar Hikayesi, 1998

Bu ara Fransız filmlerine sardım, çok seviyorumm:) Sonbahar Hikayesi  Eric Rohmer'in dört mevsim hikayelerinden biriymiş. Filmin olay örüntüsü, köyde yalnız yaşayan ve yetiştirdiği üzümlerle şarap üreten Magali isimli bir kadının etrafında gelişiyor. Çocukluk arkadaşı Isabella ve oğlunun sevgilisi Rosnie, Magali'nin şikayet ettiği yalnızlığına çözüm aramaya çalışırlar. 

Öbür mevsimlerin hikayesini de izleyeceğim, bu ara Eric Rohmer filmlerindeyim:)



16 Kasım 2020 Pazartesi

kıyı



“Yolunu arayan bir yolculuksa çıkılacak olan, heybeni doldurmak değildir yapacağın. Olabildiğince boşalt heybeni: Ben’i.

Sende ne çok şey var şimdi. O yüzden gidemiyorsun belki. Tıklım tıklımsın sen; ellerin ana baba günü. Bıraksıkı sıkıya tutmadığında seni bırakacak şeyleri.”

-Ece Temelkuran

Tetkik Dergi Kasım

 


Bir Ankara kedisi, pardon bir Ankara Dergisi olan Tetkik Dergi'de "Boş Sandalye" adlı öyküm yer aldı...

Dergimize yazılarınızı bekliyoruz...



11 Kasım 2020 Çarşamba

Saf ve Düşünceli Romancı - Orhan Pamuk


Saf ve Düşünceli Romancı, Orhan Pamuk’un, Friedrich Schiller’in The Naive and Sentimental Poetry (Naif ve Duygusal Şiir) adlı kitabından esinlenerek isimlendirdiği bir kitap.

Kitapta; Orhan Pamuk’un roman yolculuğunu, roman biçiminin, sanatının ona öğrettiklerini, dayattıklarını, bu sanatın sınırlarını, onunla kavgasını ve ona bağlılığını kuramsal bir düzeyde değil, kişisel bir macera olarak okudum.

Ona göre roman yazmanın da okumanın da önemi, naiflik ve düşünsellik arasında kurulacak dengeye bağlı. Pamuk; Tolstoy, Dostoyevski, Proust, Stendhal gibi büyük yazarların roman anlayışlarını inceliyor ve kendi yazma-yaratma serüvenindeki iç içe geçen tecrübelerini paylaşıyor bu kitapta💛

*****
“Edebi romana, büyük romanlara hayatı anlamlandıracak bir rehber gibi ihtiyaç duymamızın nedeni, kendimizi dünyada evde hissedememizdir.”


9 Kasım 2020 Pazartesi

Maviye İz Süren'e Dair IX

 

Sevgili Ebru'nun yorumu:

💙 Öfkeleri sulamanın anlamı yoktu, sabah çiçeklerini sulamalı yazık Çok susuz kalmışlardı.

..
💙 Uyanmak dedi uyanmak... Düşlerin gerçeği sınaması, uyanmaktan geçer.
..
💙 Öykülerimin dokusunda, hayattan topladığı iyi çıkarımları imgelerine katmaya çalışan, kendini hep yenileyen bir insan, bir yaşam gerçeği var' diyor sevgili Bahar hikayelerinin dünyasına girmeden bize ✌🏼🥰📚
..
Her hikaye kitabında birden çok dünyaya uğrak verir gibi hissediyorum kendimi 😌 her biri ayrı AN'ı somutlaştırıyor, sunuyor bize.. bambaşka dünyalara açılan kapılar gibi her bir Öykü📚👌🏼.

Öykü her daim vazgeçilmezim olmuşken, yorumlarının tadını sevdiğim dost Bahar'ın satırlarına dokunmak da ayrı keyifli bir okuma oldu benim için 😍👌🏼💙
..
..
💙öncesinde farklı dergilerde hikayeleri yayınlanan arkadaşım maviye ve süren başlıklarında topladığı hikayelerini sunuyor ve diyor ki onca içeceğiz ses var ki belki duyamazsın sesimi ama yine de iç sesimi dinleyip şansımı deniyorum sesleniyorum sana 🙋🏽
..
Ve ben diyorum ki, Bu sese kulak vereni keyifli bir okuma bekliyor dostlar 📚🎀
..
🌀Her şey bir mecaz olabilirdi bu hayatta.


Sevgili Emel'in yorumu:

✍Sürülen izlerin ucu çatallanan maviliklere uzandığı ve zamanın büyülü sarkacından beyaz sayfalara düşen mutlak gölgelerdi öykülerimiz.ve herbiri farklı bir odanın kapısına kilit olsa da ,biliyorduk yüreğimizin ta derinlerine açıyordu her bir kapıyı.
...
✍Öyküler ki fersah fersah anlatılacak bir yaşantıyı minimalize ederek, her cümlesi nice paragrafları içinde barındırarak yüreklerimize nakşeder.işte her biri on öyküden mevcut üç bölümden oluşan Maviye İz Süren kitabımızda,bir öykü kitabından alınabilecek her lezzeti fazlasıyla okuyucusuna zerk ediyor.
...
✍Yaşamın ölümle, mutluluğun hüzünle, varlığın yoklukla, adamın kadınla, düşün gerçekle savaşının bitmediği bu mükemmel kitabı şiddetle tavsiye ediyorum
...
✍Beraber çalışma, dertleşme, sohbet etme gibi anıları biriktirdiğim sevgili dostum Bahar'ın ,ilk kitabı denemeyecek kadar ustalıkla kaleme alınmış bu kitabı eminim bundan sonrakiler için beyaz bayraklı bir start çubuğu olacaktır.
✍Kalemin daim olsun canım arkadaşım @maviye_iz_suren
...
#alıntı
...
📚Eskimiş oyuncaklar kaybolmuş bir masumiyeti imliyor.
...
📚Çünkü ümit bir sonraki zamanın renk belirleyicisidir

Maviye İz Süren'e Dair VIII

 


Sevgili Aysun'un yorumu:

"Öyküler ruhumda kanatlar çıkartıyor benim. Mavi bir kuş olup uçuyorum gökyüzüne. Minicik kalbimdeki kocaman atışları anlatmaya çalışacağım sizlere. Kalbimin müziğini, farklı farklı enstrümanlarla çalınan... Duyabiliyor musunuz? Hadi gelin benim gözlerim olun, birlikte oturalım pirüpak bulutlara. Oradan bakalım hayat denilen okyanusun içine. En derinlere dalalım, yaşamın bin bir formundaki rengarenk canlıları gözlemleyelim. Ne kadar da benziyor insanlara değil mi? Yaşamın her alanındaki büyük savaş. Sevilmek, anlaşılmak; ait olmak istemenin, hayatta kalmanın, nice duygunun savaşı.
Deniz kabuğunun içindeki inci taneleri gibidir hayat. Bir yerlerde gizlenmiştir ve senin onu bulup yüzeye çıkarmanı ister. Öyküler de böyledir işte... Her okuyanın kendinden mutlaka bir şeyler bulacağı, kalbinin derinliklerinde gömülü olan yere dokunan. O inciyi bulup avuçlarına usulca bırakan. Bazen acılardan sıkı sıkı sarılmış yumak gibi hissettiren kendinizi, bazen bir çocuğun rengarenk topuyla atılan gökyüzüne, fonda şen kahkahalar, bazen de siyah beyaz bir fotoğrafa yansımış özlemlerdir. Öyküler biraz da sevdiğiniz kitaplara koyduğunuz ayraçlar gibi. Size devam etmeniz gerektiğini hatırlatan, başına ve sonuna kalbinizce cümleler ekleyeceğiniz...
Maviye İz Süren, okumaktan mutluluk duyduğum bir kitap oldu. Yazdıklarım onun yansımaları. Yüreğe dokununca, insanın ifade etmesi hiç de zor olmuyor. Dilerim size de geçmiştir bir nebze de olsa. Bir iz bırakabilmişimdir kalbinizde, hem yazdıklarımla hem de fotoğraflarımla. Masmavi bir iz...
Yolun hep güzelliklere açılsın @maviye_iz_suren Her biri ayrı özel olmuş. Sonbaharın eşsiz renkli yapraklarına yüklenip her bir öykü, usulca dalından koparak rüzgârla taşınıp bin bir yüreğe sevgiyle dokunsun dilerim. Ve senin ruhunda "Bahar"la birlikte her biri eşsiz güzellikte çiçekler açsın..."

Sevgili Gamze'nin yorumu:

"Herkese nasip olmaz bence bir bookstagram öğretmen olan, annenin kitabını okumak. Bu ayrıcalığı yaşadığım için bir kere daha teşekkürler Baharcım.


Kitapta yer alan öykülerde betimlemeler öyle derin izler bırakıyor ki yağan kar, radyo cızırtısı,kaynayan sütün üzerindeki yağ tabakası vs.
Cümle bitince o anı yaşatıyor size vurgular.
Kitapta yer alan benzetmelerde Oblomov, Jack London, Nietzsche, Freud, Kafkayi görmek çok güzeldi.
Her öykü kendine özgü sadeydi, fakat ben birkaç öyküden bir tık fazla etkilendim.
°Mesela Rüstem ustanın sanayileşen makinelesen bir çağın yarattığı duygusuz, vicdansız insanlar karşısında yaşadığı hayal kırıklığı karşısında bir kere kasaba hayatına özendim.
°Süt beyazı, hayatın Meloş'a' çık artık sıkıştığın o köşeden' deyip hiç beklemediği bir anda görücüye gelen kişi karşısında yaşadığı şok.
°Yalnız kedi, öyle üzüldüm ki sahibine olan iç sesinde. Ah beni de eskiciye versen, bir yolunu bulsam da kaçsam sokaklara diyor ya....sevilmek, ilgi görmek, okşamak istiyor hepsi bu.

💙💬Hayatın içinden olan bu öykülerin kahramanları aslında bize hiç yabancı değil.
Hepimiz bu hayatta zaman zaman karanlığın içinde dans eden gölgeleriz.
Mavilerin, maviliklerin hep hayatımızda olup bize yol gösterip varacağımız yere kadar bize eşlik etmesi dileğiyle.
Kalemine sağlık arkadaşım.
Sen hep yaz okuruz. @maviye_iz_suren
#alinti
Bazen gerçekleştirmek istediğimiz bir eylemi kafamızda büyütür, büyütür kocaman çığa dönüştürürüz.O eylemi kafamızda büyüttüğümüz için gerçekleştirmesi zor gelir bize. Halbuki amaçlarimizi bir an önce hayatımıza geçirebilsek daha hafif, daha rahat bir insan olacağız."

5 Kasım 2020 Perşembe

dön, dolaş böyle



"Sön, cılız kandil sön!
Hayat dediğin ne ki Yürüyen bir gölge Zavallı bir kukla Bu sahnede: Bir saat boy gösterip Boyun kırıp gidecek! Bir daha duyulmayacak artık sesi. Bir aptalın anlattığı bir masal bu: Kuru gürültüler Deli saçmalarıyla dolu."
— W. Shakespeare [Macbeth, V: 5]

"Ölülerin yanından geri dönen kimse yok, kimse bu dünyaya ağlamadan gelmedi; ne ne zaman hayata gelmek istediğimizi soran oldu ne de ne zaman terk etmek istediğimizi." — Kierkegaard



3 Kasım 2020 Salı

İlk edebi söyleşim


Parşömen Sanal Fanzin'de bugün kitabımla ilgili, İlk Göz Ağrısı söyleşim yayımlandı....

https://parsomenfanzin.com/2020/11/03/ilk-goz-agrisi-70-bahar-uysal-karakus-ve-maviye-iz-suren/


26.10.2020 Pazartesi günü "Maviye İz Süren" İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat programında yer aldı... 


1 Kasım 2020 Pazar

El Autor, 2017

 


İspanyol yapımı filmin adı dilimize Güdü şeklinde çevrilmiş. 
Yazmak eyleminin işlendiği filmler dikkatimi çekiyor o yüzden konusu beni cezbedince izlemek istedim. 
Alvaro, karısı popüler edebiyatta başarılı olan kendisi de yazmak eylemiyle ilgilenen bir avukat. 
Filmin teması için, gerçek edebiyat arayışında olan, edebiyat dünyasında kendi sesini arayan, yazı atölyelerine giden orta yaşlı bir adamın dramı diyebiliriz.  
Adam yeteneksiz, yazı atölyesindeki hocasını çok ciddiye alıyor. 
Hocası yazdıklarını beğenmeyince gerçekçi bir şeyler yazma umuduyla dışarıdaki seslere kulak veriyor ve bir romana başlıyor. 
Bu roman ve yazma tutkusu onu bambaşka olaylar zincirinde kaybettiriyor. 
Her ne pahasına olursa olsun bir yazma arayışı ama bazı sahneler çok iticiydi, absürt buldum:)