27 Eylül 2019 Cuma

aykırı



"Her şey olanaklı, aynı zamanda hiçbir şey olanaklı değil; her şeye izin var, aynı zamanda hiçbir şeye izin yok. Hangi yönü seçerseniz seçin, ötekilerden daha iyi olmayacak. İster bir şey yapın ister hiçbir şey yapmayın, ister inanın ister inanmayın, hepsi bir —tıpkı çığlık atmakla susmanın aynı kapıya çıkması gibi. Her şeye bir neden bulunabilir, aynı zamanda hiçbir şeye bulunamaz. Her şey hem gerçektir hem de gerçek dışı, hem mantıklıdır hem de saçma, hem görkemlidir hem de yavan. Ne herhangi bir şey başka bir şeyden daha değerli, ne de herhangi bir düşünce başka bir düşünceden daha iyidir. Neden üzüntümüze üzülüp, sevincimize sevinelim? Hazdan ya da acıdan gözyaşı dökmemizin ne önemi var? Mutsuzluğunuzu sevin, mutluluğunuzdan nefret edin, her şeyi birbirine karıştırın, allak bullak edin her şeyi! Rüzgârın savurduğu bir kar tanesi ya da dalgaların taşıdığı bir çiçek gibi olun. Gerekmediğinde direnin, direnmek gerektiğinde ödlekleşin. Kim bilir, belki kazanan siz olursunuz. Ayrıca yenilmenizin ne önemi var? Şu dünyada kazanılacak ya da yitirilecek bir şey var mı ki? Her kazanç bir kayıp, tıpkı her kaybın bir kazanç olması gibi. Neden sürekli kesin bir tutum, açık seçik düşünceler, akla yatkın sözler bekliyoruz? Bana şimdiye dek sorulan -ya da sorulmayan- tüm sorulara yanıt olarak ateş püskürtmem gerektiğini düşünüyorum."

- Emil Michel Cioran, Umutsuzluğun Doruklarında



24 Eylül 2019 Salı

Sevdiklerini Öldür, 2013



"Hayat doğumla ölüm arasında sıkışmış bir çember gibidir. Kalıplar, döngüler... Birisi gelir ve bu çemberi kırar ve dünyayı genişletir. Bozulma gerçekleşir..."

"Kendini tanı ve kendini takma!"

"Yeniden doğman için önce ölmen gerekiyor."

"İlk düşünce en iyi düşüncedir."

"Bütün iyi yazarlar siperlerin ardındadır."

Beat kuşağının doğuş hikayesini anlatan, tüm korumacı kalıplara karşı gelen cesur bir film. Kadrosu iyi. Jack Kerouc, William Burroughs ve Allen Ginsberg gibi yazarların geçtiği yollara çakılan bir selam. Allen'ın Howl ulumasını da üstüne dinlerseniz, uçuş modundan çıkmanız güçleşebilir :)






21 Eylül 2019 Cumartesi

Korkuyu Beklerken - Oğuz Atay




Bana bak dercesine geldiler ve iliştiler dünyamın bir köşesine. Kendi lokomotifinin mühendisi olan birinin, her zaman bir başkasının ray değiştireceğini unutmadan yazdığı hikayelerdi belleğimde büyüyenler. .

Kaybolanlar, dünyanın geçersiz kılma gücüne karşı koyamayanlar, dönüşenler ve demir yolunda durmadan hikaye yazanlar... Sekiz güzel öykü. Unutulmayacak olanlardan💙


"Bir yerde sevmeye devam edebilir miydim? Çünkü sevmek yarıda kalan bir kitaba devam etmek kadar kolay bir iş değildi."
.
"Her şey güzel olacak... Bu da geçecek... Sen güçlüsün..." diye diye yolu yarıladık bak. “
.
“Oysa şimdi seni düşündüğüm zaman...
durmadan gülümsüyorum.”
.
“Bize şimdi yeni bir hava getir...”

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁


Sevgiler 💓




20 Eylül 2019 Cuma

işaretler



Herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde. Orada. Dünyanın uzak bir noktasını nasıl unutuyorsan hayatında, kafanda yorumladığın her düşünce noktasının da aslında senden çok uzakta olduğunu bilmelisin...

Gün ağarırken, ağır ağır ışımaya başlarken bir sabah, içli bir ezan sesi duyarsın. O sesin seni çağırdığı bir beyaz duada olmalısın belki. Dünya'nın çok uzak bir noktasında acı çeken, inleyen hiç tanımadığın biri için dua etmenin işaretidir gözlerinde büyüyen. Hayat, işaretler toplamı... Bak ve gör! Okumayı bil, farklı kalemler kullan yazmak için, farklı duyuşlar süzülsün ruhunun ince göğünden... Işığı yokla. 

Herkes uyurken, kuşlar için verdiğin buğday tanelerinin bir karşılığı bu netleşen işaretler. Uyandıran, silkeleyen, kalbinden geçenlerle bütünleşmek isteyen garip işaretler... Bahçesinde çam ağaçları yükselen, pansiyonlu lisenin yemekhanesinden yayılan baharatlı koku hayat devam ediyor, işte burada diyor. Sende devam et ve hep yeniden başla. Katıl bu sesler ve işaretler cümbüşüne. 

Gün yürüyor, yokuşlu yoldan aşağıya inen eski bir otobüsle birlikte. 
Yürü sende. Geç, geç, geç geçmişten...


18 Eylül 2019 Çarşamba

ışık


Bin ışık hüzmesine çağıran sözcükler denizindeyim şimdi. Sessiz bir ışığı bile ürkütebilir karanlığım...


14 Eylül 2019 Cumartesi

Under the Tuscan Sun, 2003


35 yaşındaki San Francisco'lu yazar Frances, kocasıyla sürpriz bir şekilde boşanır. Depresyona girmesine izin vermeyen dostları onu Tuscany'da bir otobüs turuna katılmasına ikna ederler. Frances bu turda hayatını değiştirecek bambaşka kararlar alır. Oscar ödüllü Diane Lane baş rolde.

Hayatın bir arayış olduğunu ama bu arayışta aslında sahip olduklarımızın en önemli olduğunu anlatan, olumlu bir film. Her koşulda insanın kendi içsel mutluluğunu yaratmasını salık veriyor. İnsanı kesinlikle iyi hissettiren mesajları vardı. Çok sevdim💓

"ne olursa olsun her zaman çocuksu masumiyetini koru" 

9 Eylül 2019 Pazartesi

Toplu Öyküler II - Tomris Uyar



Nezihe Meriç’in öykülerinin toplandığı seçki bir kitapla selamlıyorum sizleri 😍

Toplu Öyküler II , Nezihe Meriç'in Duman altı kitabı ve 1990 Sait Faik öykü ödülü almış kitabı Bir Kara Derin Uyku'dan derlenmiş öykülerden oluşuyor.

Bu öyküler yetmişli seksenli yıllardaki siyasi çalkantıları, bu durumdan doğrudan etkilenen insan tiplerini, kadın erkek ilişkilerini, kuşak çatışmalarını ve insanın içsel özgürlük arayışlarını kapsıyor. Kendi kurallarıyla, gerçekleriyle var olmak isteyen insan çabası belirginleşiyor her öyküde.

Anlatımı yalın, açık ve betimlemeleri çok güçlü. Hal böyle olunca kah begonvil kokan bir Bodrum sokağında var oluyorsunuz; kah bir rakı sofrasında tüm gizli yanlarını ele veren bir adamın hayatına dalıyorsunuz. Benim çok hoşuma giden bir farklılıktan da bahsetmeliyim size. Bazı öykülerin içinde öykü yazması, yazarken nasıl bir yol izlediğini paylaşması çok içten geldi bana. İç monolog ve bilinç akışıyla yazılmış kısımların da ağır bastığını hatırlatayım sizlere ☺️ Bazı okurlar bilinç akışı tekniğinde kitaba yoğunlaşamıyor o yüzden hatırlattım :)

Türk edebiyatının okunması gereken isimlerinden biri😍
Sevgiyle kalınnnnn💗


7 Eylül 2019 Cumartesi

Son Gemi Dergisi 58. sayı



Merhabaaa :)

Son Gemi Dergisi 58. sayıda "Kırık Şamdan" adlı öyküm yer aldı.

Okumak isterseniz:

http://songemidergisi.com/kirik-samdan-bahar-uysal/

Sevgiyle...


1 Eylül 2019 Pazar

Mine Söğüt - Gergedan


Okuduğum ilk Mine Söğüt kitabı, Gergedan . Bahadır Baruter’in resimleriyle öyküler bütünleşmiş. Yaşadığımız zamanın, ailenin, ahlakın, inancın, devletin kısacası insanlığın içinden sert bir fırtınayla geçen öyküler. .
Öğrenilmiş çarelerimizle, öğrenilmiş çaresizliklerimizle, doğru sandıklarımızla, bilinçaltımıza attığımız yanlışlarımızla kendi yarattığımız kafeslerin farkına varmamızı sağlıyor. Susmanın ve katlanmanın her şeyi daha da zorlaştırdığını bunun aksine aklın sınırlarını zorlamamız gerektiğini salık veriyor. .

Yüksek gerilimli bir dil, ruhunuzun dinginliğini çarpıcı yüzleştirmelerle paramparça edecek.
〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️

“Korku nedir, artık hiç bilmiyorum. Bildiğim tek şey… Bu hayat bir ada… Hayırsız bir ada. Bizi ta ne zaman atmışlar bu adaya. Birbirimizi yiyoruz iştahla.”

“Kabul ettiğin şeylerden kendine bir kumaş gibi dokursun hayatı.”

“Kendimi biri zannettiğim için düştüğüm derin kuyuda alamadığım nefes benim kendi kafesim.”



Sevgiler🌻