"Ben dünyanın başlangıcına yakınım.
Çiçeklerin nabzını tutuyorum.
Suyun ıslak kaderine,
Ağacın yeşil olma adetine aşinayım.
Ruhum nesnelerin tazeliklerine akar,
Benim ruhum, gençtir.
Ruhum bazen heyecandan kekeler,
Benim ruhum, işsizdir:
Yağmur damlalarını, duvardaki tuğlaları sayar,
Ruhum bazen yol ağzında duran bir taş gibi gerçektir.
Benim ruhum, gençtir.
Ruhum bazen heyecandan kekeler,
Benim ruhum, işsizdir:
Yağmur damlalarını, duvardaki tuğlaları sayar,
Ruhum bazen yol ağzında duran bir taş gibi gerçektir.
Ben birbirine düşman iki çam görmedim,
Gölgesini yere satan bir söğüt de görmedim
Karaağaç kovuğunu bağışlar kargaya.
Nerde bir yaprak varsa, içim açılır.
Afyon çiçeği yıkadı beni varoluşun selinde.
Gölgesini yere satan bir söğüt de görmedim
Karaağaç kovuğunu bağışlar kargaya.
Nerde bir yaprak varsa, içim açılır.
Afyon çiçeği yıkadı beni varoluşun selinde.
Bir böcek kanadı gibi, seherin ağırlığını biliyorum.
Bir saksı gibi ,yeşermenin musıkîsini dinliyorum.
Bir sepet dolusu meyva gibi,
Olgunlaşmak için sabırsızlanıyorum.
Uyuşukluk sınırında bir meyhane gibiyim.
Deniz kenarında bir bina gibi,
Ebedi dalgalardan endişeliyim.
Bir saksı gibi ,yeşermenin musıkîsini dinliyorum.
Bir sepet dolusu meyva gibi,
Olgunlaşmak için sabırsızlanıyorum.
Uyuşukluk sınırında bir meyhane gibiyim.
Deniz kenarında bir bina gibi,
Ebedi dalgalardan endişeliyim.
İstediğin kadar güneş, istediğin kadar bağlılık,
İstediğin kadar çoğalma."
İstediğin kadar çoğalma."
İran’ın modern şairlerinden ve ressamlarından biri olan
Sohrap Sepehri, ön lisans eğitiminin ardından Milli Eğitim Müdürlüğü’nde işe
alınır.
Kısa bir süre sonra bu işten istifa ederek, resim bölümünü okur.
Bölümünü birincilikle bitirir.
Avrupa, Mısır, Pakistan ve Japonya’yı gezer.
Bölümünü birincilikle bitirir.
Avrupa, Mısır, Pakistan ve Japonya’yı gezer.
Sohrap Sepehri’nin resimlerinde Japon resminin izleri,
şiirlerinde Budizmin etkileri görülür.
1965 yılında yayımlanan Suyun Ayak Sesi
adlı kitabı: Suyun Ayak Sesi, Sadece Renk, Gülistan’da, Aydınlık, Ben, Çiçek,
Su, Hey adlı uzun şiirlerinden oluşur.
Şiirlerinde doğa, insan ve evren sevgisi
kendine özgü üslubuyla yer alır.
O şiirlerindeki sözcükleriyle adeta resim
yapar.