parçası değilim hırçın denizin,
büyük bir kara girdi aramıza.
sönük, ölü deniz sanıyorlar beni!
durgun, akıntısı seyrek.
tükenerek bir kopuşun sefaletinden,
doğurdum yeniden kendimi.
alacalı gün batımlarında
bu kaçıncı doğuşumdu?
anımsamıyorum.
ıssız, ölü bir deniz değilim,
bütün hisli yarımların kucağıyım.
derinliklerimde sakinlik,
mercan yeşili bir masal krallığından kalan
eski bir lahit.
yıkılışın içli tragedyasını
okuyacaksın orada.
güneş tenini yaktıkça,
kabuklu teselliler yaratacaksın kendine.
bu uzun kumsala aynı acıyı gömenlerin,
ayak izlerinde yürüyeceksin.
dalgalarımın kıyıya vurduğu vakitlerde,
suya üflenen sözcükler gibi,
kalbinin boşa dillendiğini anlayacaksın.
rüzgar apansız dudağını öptüğünde,
engin bir denizden figanla kopuşun,
ürkek yalnızlığını göreceksin sarı ufukta.
buradayım, o umarsız akışta,
yosun kokuyor, tuzlu tanelerim.
nice ölümler, hevesli yaşamlar,
acı sırlar saklıyorum en içlerimde.
ölü de olsa adım, tenhalaşsa da gecelerim,
kendi olabilmenin tutkusuna varıyorum,
dünya evrildikçe başka bir yüze...
Harika 💕🌸
YanıtlaSilteşekkür ederim, Ölü deniz'in bende çağrıştırdıkları:)
SilBahar'cım eline sağlık şahane olmuş, harikasın resim ve müzik de çok güüzel:)
YanıtlaSilgüzel bakan yüreğine sağlık Erencim,
Silbeğenmene sevindim, teşekkür ederim :)
Çok güzel bir şiir! Eline, gönlüne sağlık :)
YanıtlaSilçok teşekkür ederim, senin de güzel yüreğine sağlık:)
Sil