Apokaliptik metinler, bugünden yarının dünyasına projektör tutmak için yazılır. Gelmekte olan sancılı dünyaya ilişkin kaygıları ve umutları aynı anda duyumsatan içeriklerden oluşur. Kelimenin Türkçe karşılığı: anlaşılmaz, kapalı, örtük ya da karanlık söz. Büyük felaketlerde, kıyamet sonrası yapımlarda hayatta kalma çabası için kullanılıyor. Bu konuyla ilgili Akira animasyon filmi her yerde karşıma çıkıyordu. Onu da izledim ama pek sevmedim. Bird Box filmi de apokaliptik bir dünyaya yerleştirilmiş, psiko-gerilim, bilim-kurgu türünde olduğu için bu kavramdan bahsettim. Kitabını okumadım, filmin adı ve başrolde Sandra'nın olması beni izlemeye teşvik etti.
Orada bir şeyler var, görülmemesi gereken korkunç bir şey. Bir bakışınla insanı ölümcül bir şiddete sürüklüyor. Bir kadın ve iki çocuk. Büyük bir nehirdeki azgın dalgalarla mücadele ederek, kayıkta gözleri bağlı bir şekilde hayatta kalmaya çalışıyorlar. Malorie'nin bakış açısıyla, zamanın iki çizgisinde gidip geliyoruz. Geçmiş ve şimdi. Kuşların sesiyle menzile varacağız, gözlerimiz bağlı bir şekilde ve görülmeyen korkunç şeylerin gürültüsüyle. Ardımızda doğa üstü yaratıklar, kan, korku ve ölümün vahşetini sürükleyerek...
Filmden etkilendiğimi söylemeliyim:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder