Her Yas On Sekiz Ay Sürer, küçük yaşta annesini kaybeden Elvis Babbitt’in bu acı durumu kabullenme hikayesi...
Yakın birini kaybetmenin yası herkes için değişkenlik gösterir. Kişi önce bu durumu inkara gider sonra gerçeklik boyutunu sorgular, farklı ihtimaller ve varsayımlarla yaşanılan durumun şeklini zihninde değiştirmeye çalışır.
Samimi ve neşeli anlatıcımız Elvis’in bilimsel gerçeklerle arası çok iyi. Mesela çıplak kör farelerin acıyı hissetmediğini, zürafaların haftalarca uyumadığını biliyor. Fakat uykuda yürürken boğularak ölen annesinin ardından uyurgezerliği artan ablası Lizzie’nin uykusunda kendini zehirlemesini nasıl engelleyeceğini bilmiyor. Bunları düşünürken bir yasın on sekiz ay süreceğini öğreniyor...
Aile olmanın, acıya dayanma gücünün anlatıldığı, sürükleyici bu yolculuğu çok sevdim💛
***
“Birinin ölümünü görmenin, ruhunun bedeninden ayrıldığını hissetmenin nasıl bir şey olabileceğini düşündüm. Geçirdiği nöbet bittiğinde kızın ağzından dışarı uçuşan küçük bir kuş sürüsü hayal ettim. Beynini dolduran kuşlar artık özgür kalmıştı. Herhalde şimdi bir yerlerde, bir telefon hattının üzerine tünemişlerdir.”(s.134)
.
“Birisinin ölümünü atlatmanın en iyi yolu onların uyuduğu yerde uyumamakmış. Uykunuzda nefes alırken ölülerin ruhlarından kalanları da içinize çekermişsiniz. O yüzden sürekli etkisinde kalıyormuşsunuz.”(s.155)
Bu ara çok gördüm bu kitabı. İsmi ilk dikkatimi çekmişti.
YanıtlaSilİyi akşamlar.
akıcı bir roman tavsiye ederim, mutlu günler :)
SilKonusu güzelmiş :)
YanıtlaSilokusan sen de seversin :)
SilGeçen gün kütüphanede gördüm bu kitabı. merak etmedim değil
YanıtlaSilfaydalı buldum benn:)
SilÇok gerçekçi ön anlatımda bile dokunaklı.
YanıtlaSilöyleydi, teşekkürler :)
SilHarika içeriğini çok sevdim tam benlik not alıyorum bu kitabı. Okuduğumda tekrar geliriim belkii öneri için teşekkür ederimm:))
YanıtlaSilben teşekkür ederim kii:)
Sil