Ünlü piyanist Don Shirley, Manhattan'dan güneye doğru konser turuna çıkmayı planlar. Bu konser turunda ona eşlik edebilecek bir şoföre ihtiyaç duyar. Tony Lip, bu iş için kabul edilir. Tony, yolculuk sırasında AfroAmerikalılar için güvenli yerleri, yolları kullanabilmek için yeşil bir rehbere baş vurur. Bu yolculukta, ırkçılıkla ve her türlü kötü muameleyele karşılaşan ikilinin hikayesi çok düşündürücüydü...
Gerçek hikayeden ilham alan bu film, beyazların siyahlara olan dışlayıcı tutumunu gözler önüne seriyor. Yazarken bu tabiri kullanmak bile beni rahatsız ediyor. Rengi, dili, inancı ne olursa olsun insan her yerde insandır ve her yerde insanca yaşamayı hak eder. Yolculuk boyunca Tony, bir müzik dehası olan Don Shirley'e sizinkiler şu şekilde tepki verir, şöyle yapar diye serzenişlerde bulunarak, dış görünüşü onun gibi olanların tipik kalıbına da koymaya çalışıyor. Oysaki adam bir deha, sanatkar ve o kadar asil ki, her tavrıyla onlardan da farklıyım Tony, diyor. Bu farklılığım bir suç mu diye soruyor? Farklı olanı kabul etmek neden bu kadar zor geliyor?
Dilerim bir gün ten rengini umursamaz ve koşulsuz göz göze bakabiliriz...
ne keyifli filmdi :)
YanıtlaSilkesinliklee:)
SilAmerikalilar özelinde bu ırkçılık genlerine işlemiş. Yeni yeni yüzleşiyorlar. "Beyaz adam"ın kibri hiçbir şeyde yok...
YanıtlaSilçok doğru söyledin :)
SilMuteşem bir filmdi. Zevkle izlemiştim
YanıtlaSiletkileyici bir film, teşekkürler :)
Sil