''Vücutlarımız, birbirimize en kolay vereceğimiz şeydir; asıl mesele, hayatımızı verebilmektir. Baştan aşağı bir aşkın olabilmek, bir aynanın içine iki kişi girip, oradan tek bir ruh olarak çıkmaktır!''
"Halbuki insan doğduğu günden itibaren mağluptur, şefkate muhtaçtır.''
"Onun için aşk, hislerin kelimelerle israfı değil, Mümtaz'ın ruhundaki fırtınaya olduğu gibi kendisini teslimdi."
"Bir şairin en büyük keşfi, kendi muharririni, iç alemine doğru kendisini götürecek olanları bulmaktır."
*****
Türk Edebiyatı'nın en iyi romanlarından biri olan Huzur, dört ana bölümden oluşuyor. Olay örgüsünde önemli yer
tutan karakterlerin isimleri verilmiş bu bölümlere. İhsan, Nuran, Suad ve
Mümtaz. Tüm bölümlerde ise, baskın karakterin Mümtaz olduğu görülür. İkinci
Dünya Savaşı yıllarından önceki bir yıl seçilmiş zaman olarak. Karakterlerin
hayatlarında savaş psikolojisinin etkileri hissedilir. İstanbul’un bozulmamış
halinin Tanpınar’ın derin dünyasından yansıyışlarını romandaki yer unsuru diye
tanımlayabiliriz.
Romanın konusu hakkında ayrıntılı bir şekilde sayfalar dolusu yazı yazmak mümkün. Ancak ben burada genel hatlarıyla anlatmayı uygun buluyorum. Doğu ile Batı’nın arasında herhangi bir yaşam düzenine erişememiş Cumhuriyet aydınlarının huzursuzlukları işleniyor. Yeni bir yönetim şeklinin ardından bir anda oluşamayan yaşam tarzının sıkıntıları dile getiriliyor. Ana karakter Mümtaz, hayatında kendi benliğini huzura kavuşturacak iç nizamı aramaktadır. Bu kitaba huzurun arayış kitabı dememiz de mümkün. Bunun dışında ölüm, uygarlaşma, zamanın sosyal durumları, değişik ruh halleri, hastalık ve aşk gibi konular bir arada verilir. Ancak Mümtaz ile Nuran’ın imkansızlığa dönüşen aşkının tüm olayların üzerinde olduğunu görürüz.
1901 yılında doğan Tanpınar, gençlik yıllarında Ahmet Haşim ve Yahya Kemal Beyatlı gibi isimlerin dostu olmuştur. Batı edebiyatından Paul Valery ve Marcel Proust’u kendine üstat olarak seçmiştir. Bilindiği gibi bu yazarlar edebiyatta güzellik ve mükemmeliyete önem verirler. Tanpınar da, doğa ve insanın yalnızca dış görünüşüne bakmıyor, onların derinliğine inmeyi seçiyor. Onun dünyasında evren, estetiği bozulmadan başkaca bir hal alıyor. En iyi, gerçek edebiyatta bu olsa gerek…
Romanın konusu hakkında ayrıntılı bir şekilde sayfalar dolusu yazı yazmak mümkün. Ancak ben burada genel hatlarıyla anlatmayı uygun buluyorum. Doğu ile Batı’nın arasında herhangi bir yaşam düzenine erişememiş Cumhuriyet aydınlarının huzursuzlukları işleniyor. Yeni bir yönetim şeklinin ardından bir anda oluşamayan yaşam tarzının sıkıntıları dile getiriliyor. Ana karakter Mümtaz, hayatında kendi benliğini huzura kavuşturacak iç nizamı aramaktadır. Bu kitaba huzurun arayış kitabı dememiz de mümkün. Bunun dışında ölüm, uygarlaşma, zamanın sosyal durumları, değişik ruh halleri, hastalık ve aşk gibi konular bir arada verilir. Ancak Mümtaz ile Nuran’ın imkansızlığa dönüşen aşkının tüm olayların üzerinde olduğunu görürüz.
1901 yılında doğan Tanpınar, gençlik yıllarında Ahmet Haşim ve Yahya Kemal Beyatlı gibi isimlerin dostu olmuştur. Batı edebiyatından Paul Valery ve Marcel Proust’u kendine üstat olarak seçmiştir. Bilindiği gibi bu yazarlar edebiyatta güzellik ve mükemmeliyete önem verirler. Tanpınar da, doğa ve insanın yalnızca dış görünüşüne bakmıyor, onların derinliğine inmeyi seçiyor. Onun dünyasında evren, estetiği bozulmadan başkaca bir hal alıyor. En iyi, gerçek edebiyatta bu olsa gerek…
Çok sevdiğim bir kitaptır. Edebiyat sever herkes okumalı bence.
YanıtlaSilkesinlikle :)
SilUzun zaman önce okumuştum. Yine o 'Huzur'la doldum. Ne güzeldir Tanpınar. Kitapla kal :)
YanıtlaSilçok iyi bir yazar <3
SilOkumadıklarımdan hala ne yazık ki ...
YanıtlaSilEmeğine sağlık canım ...
Huzurlu akşamlar
okursun bir gün :)
Silçok teşekkür ederim, sana da mutlu akşamlar <3
Ne kadar güzel anlatmışsın emeğine sağlık Sevdiklerimden dir Ahmet Hamdi Tanpınar ...
YanıtlaSilben de çok severim <3
SilNe güzel anlatım öyle hepsi harfi harfine doğru :)
YanıtlaSilkatılıyorsun yani :)
SilBana Tanpınar'ı sevdiren kitaptır. ''Vücutlarımız, birbirimize en kolay vereceğimiz şeydir; asıl mesele, hayatımızı verebilmektir. Baştan aşağı bir aşkın olabilmek, bir aynanın içine iki kişi girip, oradan tek bir ruh olarak çıkmaktır!'' cümlesi beni her defasında "ayna ve gölgeler" isimli şiirime götürür.
YanıtlaSilBir roman dönüp dönüp tekrar okunuyorsa iyidir ve kalıcıdır. Huzur böyle bir roman.
ne güzel yazmış değil mi :)
Silmerak ettim o şiirinizi..
kitap gerçekten öyle <3
(düş odası) dusodası.blogspot.com
YanıtlaSiltakip et derim.
teşekkür ederim bakayım tabii :)
Silhemmen atıyorum listeye
YanıtlaSilkitapyurdunda liste 21 oldu :p
dili biraz ağır ama günümüze göre yani :)
SilOkumak istediklerimden :)
YanıtlaSilgetireyim sana :)
Silsevgili mviye iz süren son paylaşımınız panelde bulunmamakta ve sabırsızlıkla beklenmekte lütfen gereğini yapar mısınız yazılarınızdan bizi mahrum bırakmayınız selamlar ve de sevgiler - radyo aydııınnn :D
Silteknik bir sorun oldu elsacım, bu ara uykudan kaçabilirsem yazacağım diyordum nitekim az da olsa yazdım :)
Silaydın radyo kıvamında kal :D
Ben de uzun zaman önce okuyanlardanım ama unutmuşum çok net hatırlamıyorum. Belki bir daha okumalıyım :)
YanıtlaSilkesinlikle :)
SilBir yazarın yeniden keşfedilmesi... Bu durum çok ilginç geiyor bana. Okul kitaplarındaki bir ad olarak kalmıştı bir zamanlar Ahmet Hamdi Tanpınar. Neyse ki artık adı her yerde. Mutluluk :)
YanıtlaSilbenim için de öyle oldu <3
SilHuzuru ilk defa lisede bir edebiyat hocamiz odev olarak vermisti, ki okumayi çok seven ben çok mutsuz olmuştum okurken ve yarım bırakmıştım artik yaş itibari ile okumanin zamani gelmistir herhalde :)
YanıtlaSilödev olarak verilen kitaplara nedense farklı yaklaşıyoruz ben de Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nde öyle olmuştum :)
Sil"Farkında olsun olmasın, insan insanı malzeme olarak kullanıyor." Bu cümle ve sonrası insanı derin düşüncelere yöneltiyor.
YanıtlaSilKitabın adı bile insana huzur veriyor. Ah eski "okuma hızım" nerdesin?
Sevgiyle.
Son yayına ulaşılamıyor sevgili Bahar.
insan insanla daha çok etkileşim halinde..
Silson yayında teknik bir sıkıntı oldu hocam :)
sevgilerimle <3
Ben hâlâ okumamışım, anneme sorayım onda var mıymış.
YanıtlaSilonun güzel kitaplarının içinde vardır umarım :)
Silgeçen yıl halamın önerisi ile okumuştum =) ne de güzeldi. elinize sağlık =)
YanıtlaSiliyi ki böyle güzel yazarlar var edebiyatımızda ne büyük zenginlik :)
Silmerhaba blogunuza yenı katıldım.aslında ınstagramdan takip ediyordum sizi,buradan da eklemek istedim.blogunuzu ve yazınızı begendim.
YanıtlaSilhoş geldiniz :)
Silteşekkür ediyorum, görüşmek üzere...