"Yazmaya başlamanın en güzel yolu bir defter tutmaktır. Bir defter ve kalem… Ve tabii yalnızlık. Bir üçüncüsü, yazdıklarınızı kimsenin okumayacağına iyice inanmanız. Ancak insanın içinde hep bir kuşku olacaktır. Deftere güzel ve değerli şeyler yazamama korkusu kimi zaman insanın yaratıcılığını kilitler. Bunu da iki defter alarak başarabilirsiniz! Asıl yayımlatacaklarınızı, insanlara okutacağınız metinleri ikinci deftere ve aklınıza gelen diğer her şeyi dilediğiniz gibi birinci deftere yazacağınıza kendinizi inandırmanız yeterli olacaktır…
[Ben] hızla, aniden defterime hamle [ederim]. Böyle zamanlarda kalem aramakla dikkatim dağılmasın diye bir süredir telli defterler ve bu defterlerin tellerine sıkıştırabileceğim kalemler kullanıyorum… Törensel bir yanı yok. Bir refleks gibi. Akıp giden bilinçakışımın fotoğrafını çekiyorum sanki."
Yaratıcı Yazarlık Atölyelerinde, kurmaca yazmak isteyenlerle, edebiyat arasında bir köprü kurmaya çalışan Murat Gülsoy, bu kitapta da okurlarla, edebiyat arasında şeffaf bir geçiş unsuru olmaya çalışıyor. Çağdaş Türk Edebiyatı yazarlarının, Dünya Edebiyatı yazarlarının yazma konusu üzerine düşüncelerini öykü, karakter, tip, yer, zaman örnekleriyle bütünlüyor. Stephen King, Yazma Sanatı; Umberto Eco, Anlatı Ormanlarında Altı Gezi; Ahmet Hamdi Tanpınar, Roman ve Romancıya Dair Notlar; Murathan Mungan, Yazıhane; Semih Gümüş, Yazının Sarkacı Roman gibi bir çok yazarın bu konuya dair düşüncelerini kaynak olarak gösteriyor.
Popüler edebiyatın hakim olduğu günümüzde, hakiki edebiyat yapmak isteyenlerin tüketim toplumunda yer bulma çabalarına hiç bir zaman son vermemeleri gereği üzerinde duruyor. Kurmacanın unsurlarını aktarırken yazar adayının, bilinen yöntemlerin bir haritasını çıkarmak kadar; yazarken biçimsel olarak nelerle çarpışmak zorunda kalacağına işaret ediyor. Jale Parla'nın ifadesiyle, 'Her büyük roman kendinden önceki roman geleneğine bir baş kaldırıdır.' İşte bu ifade, baş kaldırabilecek romanın geleneği bildiği ve onunla hesaplaştığı bilgisini de barındırıyor. Dolayısıyla yazar adayı, o geleneğin unsurlarının farkında olmalı ve kendi yapıtının izini sürerken karşısına çıkan sınırlarını bilmeli. Buna benzer yazıya, kurmacaya dair bilgilerin, değişik yaklaşımların sentezlendiği bir kitap Büyübozumu, yaratıcı yazarlık. Kurmaca anlatılar ortaya koymak isteyenlerle edebiyata, sanata doğru geniş kapsamlı bir düşünmeye çağrı..
Yazı yoluyla, gerçekliği yeniden kurmanın araçlarını, yöntemlerini, yazma sanatının inceliklerini merak edenlere..
"Bir insan her zaman hikaye anlatıcısıdır;
kendi hikayeleriyle ve başkalarının
hikayeleriyle çevrili yaşar; başına gelen her şeyi
onlar aracılığıyla görür ve hayatını
anlatıyormuş gibi yaşar.."
- Jean Paul Sartre, Bulantı
Sınavdan sonra ben de okumayı düşünüyorum bahsettiğin kitapları. Yaşasın edebiyat :))
YanıtlaSilsınava az kaldı, kolaylıklar diliyorum sana..
Silyazın bol zaman olur, rahat rahat okursun inşallah :)
Teşekkürler inşallah :))
Silrica ederimm :))
Siliyi bir analiz :)
YanıtlaSilkesinlikle öyle elsacım, akademik bir anlatımı olsa da uzun bir zamana yayıp okuyunca sıkılmıyorsun, notlar alıyorsun falan :)
Silokurken notlar almak en sevdiğim :)
Silşirin, kalpli mantar panosu varmış odasında :)
SilYaratıcı yazarlık için yetenek gerekmese durmaz giderim. Okuyayım da bir iki fikrim olsun bari. Nden Lady bir Stephen King olamasın :D Tamam buna bende inanmadım ama umut işte :D
YanıtlaSilyeteneğin var bence, çok akıcı ve özgün bir anlatımın var :)
SilLady isterse olur bencee :))
Brn distopya falan isterdim de ona da benim beyin yetmez
Silolur, niye olmasın, yoğunlaşmak mesele.
SilBüyük oğluşum bana güzel defterler alır, diğeri de kalem. Şimdi sıra geldi başlamaya:-)
YanıtlaSilikisi de yazmaya çağırıyorlar seni, ne güzel :)
SilAnlamak ve anlatmak denilebilecek büyülü dünyaya giden yolun tarifi gibi.
YanıtlaSilNe güzel anlatmış, ne güzel özetlemişsin kitabı.
Ellerin dert görmesin, kendime daha fazla zaman ayırmalı ve zamanı daha doğru kullanmalıyım diye düşündüm.
Telli defter değilse de vb bir defter almıştım ama her şeyi unuttuğum için not alıyorum sadece.
Öğleden Sonra Aşk filmini izle..notu neredeyse bir senedir duruyor mesela..defteri daha işlevsel kullanayım diye düşündüm şimdi.
Sevgiler
yazıyı da ciddiye almak gerekiyor, yazının gücünü ortaya çıkaran sürekli yazmak ve çok okumak. defterlerle daha çok iç içe olmalı evet..:)
Silçok teşekkür ederim, sevgilerimle..:)
Stephen King ile Semih Gümüş'ü okumuştum ama diğerlerini de okumak isterim, paylaştığın için teşekkürler:)
YanıtlaSilokuduklarına hayranım zaten senin,
Silonları da okursun inşallah, rica ederim :)
"Yazmaya başlamanın en güzel yolu bir defter tutmaktır." cümlesine içtenlikle katılıyorum. Belki eski alışkanlıklarımızdan ama bilgisayara yazmaktansa deftere küçük notlar almayı, sonra aktarmayı daha uygun buluyorum ben. Yazarken önce küçük notlar almak, adeta bir taslak hazırlamak da iyi oluyor.Zaman zaman eklemeler yapabiliyorsunuz...
YanıtlaSilben blogu ilk açtığım zamanlarda yazamıyordum bu ortamda. ama günlük hep tutmuşumdur. zamanla burada yazmaya alıştım. ancak zaman zaman defterimde yazdıklarımı burada paylaştığım yazılarım oluyor, onlar daha farklı gelir hep gözüme. alışkanlık belki bilmiyorum..:)
Siltaslaklarda bekletmek yazıda aceleci olmamak ve dinlendirmek iyi oluyor haklısınız, sevgiler..
Blog yazmak da aynı şekilde yazı yazmak için uygun bir yer. Tabi kağıt kalemin yerini hiçbir şey tutamaz :)
YanıtlaSilkesinlikle.. blog da, yazma gücünü destekleyen bir yer :)
Silteşekkür ederim, sevgiler..
Cesaretimi toplayabilmeyi, içimdekileri dökebilmeyi ne çok isterim. Kelimeler bile o kadar yalnızken içimde.. Nasıl olur da defter tutarim isyan edercesine.. Haksızlık olmaz mi nazlı, narin bi o kadar kafasına buyruk kelimelerime??
YanıtlaSilhoş geldin eminecim :)
Silkelimeler yalnızlığa bıraksa da yine yazmalısın bence,
teşekkür ederim, sevgiyle..:)