18 Nisan 2015 Cumartesi

Swann'ların Tarafı - Marcel Proust


"Zihnini asla yaklaştırmadığı bir alan, düşüncelerini, önünden geçmesinler diye, gerekirse uzun, dolambaçlı bir mantık çizdirerek uzaklaştırdığı bir bölge vardı: mutlu günlerin anılarının bulunduğu bölge."

"Gençlikte, aşık olduğumuz kadının kalbine sahip olmayı hayal ederiz; daha ileri yaşlarda, bir kadının kalbine sahip olduğumuzu hissetmek, ona aşık olmamıza yetebilir."

"İki sevgiliden birinin aşırı derecedeki sevgisini göstermesi, diğerini, yeterince sevmekten temelli bağışık tutar."

"Bizi hep üzmüş olan bir insanın davranışlarının samimi olmamasını arzu etsek de, bu davranışların geleceğe tuttuğu ışık karşısında arzumuzun eli kolu bağlanır ve söz konusu insanın gelecekteki davranışlarının ne olacağını arzumuza değil, bu ışığa sormamız gerekir."

"Uzun bir geçmişten geriye hiçbir şey kalmadığında, insanlar öldükten, nesneler yok olduktan sonra, bir tek, onlardan daha kırılgan, ama daha uzun ömürlü, daha maddeden yoksun, daha sürekli, daha sadık olan koku ve tat, daha çok uzun bir süre, ruhlar gibi, diğer her şeyin yıkıntısı üzerinde hatırlamaya, beklemeye, ummaya, neredeyse elle tutulamayan damlacıklarının üstünde, bükülmeden, hatıranın devasa yapısını taşımaya devam ederler."

"Peki hayatı önemsemeyeceksek, neyi önemseyeceğiz? Hayat yüce Tanrının asla iki kere bağışlamadığı tek nimettir."

" Ne korkunç şey! diyordum kendi kendime. Bu otomobillerde eski arabaların zarafetini bulmak mümkün mü? Herhalde benim artık yaşım geçti ama kadınların kumaştan bile olmayan elbiselerin cenderesine girdikleri bir dünya, bana göre değil. Kızaran narin yaprakların altında bir araya gelen şeylerin hiç biri artık yoksa, eskiden onların çerçevelediği zarafetin yerini şimdi bayağılık ve çılgınlık almışsa bu ağaçları ziyaret etmenin ne anlamı var?"
***
Swannlar'ın tarafı, Marcel Proust'un yedi ciltten oluşan Kayıp Zamanın İzinde romanının ilk cildi. Kitap; Combray, Swann'ın Bir Aşkı, Memleket İsimleri: İsim, şeklinde başlıklandırılmış üç büyük bölümden oluşuyor.

İlk bölümde hayli uzun tasvirler, ayrıntılar eşliğinde anlatıcıyı tanıyoruz. Anlatıcının ailesi, çevresi, akrabaları yaşadığı yerin özellikleri hiç bir ayrıntı, en ufak duygu kırıntısı bile atlanmadan aktarılıyor. Akıcı, zincirleme halinde birbirine bağlı olaylar halkası olmasa da, 19. yüzyıl Paris'indeki aristokratik, burjuva sınıfının yaşamına yakından dahil oluyoruz.

İkinci bölümde, aşk, aşkın kapsadığı saplantılı haller, ihanet ve onun ağır yansımaları ruhsal bir çözümleme gibi sunulmuş. Elit tabakada yaşamını sürdüren ve karşı konulmaz bir aşk acısının içinde kendini kaybeden Swann'ın yaşadığı dramatik, hüzünlü durumlar yine zengin bir betimleme, teşbih ve teşhis sanatlarıyla ifade ediliyor.

Üçüncü bölümde, Balbec, Venedik, Floransa gibi hayali kurulan yerlerin yakın bir perspektiften ele alınışını okuyoruz. İnsan tabiatındaki başka yerler görme arzusunun yansımalarını, masum bir aşkın serzenişlerini ve hayatın bileşkesini oluşturan tüm yaşanmışlıkların, duyuşların derinden gelen seslerini duyuyoruz.

Okuduğumuz kitaplarda yazar bazen zamanı yavaşlatabilir, önemli bir sahnede zamanı uzatabilir ya da tam tersini yapabilir. Proust, bu eserinde zamanı çok iyi yönetiyor ve onu ince bir lisanla, has edebiyatın son mertebesine ulaştırıyor..

21 yorum:

  1. Alıntılar çok iyi. Zaman konusunda her yazar iyi olamıyor. Yedisini birden alıp okumak lazım =)

    YanıtlaSil
  2. Savaş ve Barış'ı okuyorum henüz ilk cildindeyim ve itiraf edeyim koşar adım gitmiyor "henüz". Alıntılarla sunumu yapılan kitap daha fazla ilgimi çekiyor, daha bi karar sahibi oluyorum "ben bu kitabı severim ya da "şöyle zamanlarımda okursam daha iyi olur"lar hakkında.
    Velhasıl sevgili Maviye İz Süren, ben bu kitabı okurum,alıntıların hepsini takdir ederim sana da sevgilerimi yollarım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bu kitapta öyle ağır okunması gerekenlerden, bayağı zamandır elimdeydi. Tolstoy'u çok severim, bazı kitapları bol zamana yayıp okumak en doğrusu gibi gelir bana.
      daha çok alıntılara yer vereyim o zaman, bir çok kısmı not aldım, çok iyi tespitler vardı gerçekten..
      sevgilerimle, mutlu pazarlar :)

      Sil
  3. İki kere bağışlanmıyor gerçekten, güzel alıntılar :)

    YanıtlaSil
  4. Alıntılara bayıldım, hepsi birbirinden güzel :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kitapta buna benzer bir çok iyi tespitler var :)

      Sil
  5. Okumalı mavim diyorsa :)
    Günaydın güzellik :)

    YanıtlaSil
  6. Notumuzu aldık! :) :)

    Epeydir bekliyorum mavii ben de bloguma gelmediniz ama :(

    :) :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. iyi bakalım :)

      ama geldim ki, yine gelirim tamam :)

      Sil
  7. Klasik özürlü biri olarak çok beğendim Bahar zaten Marcel Proust'un sözleri etkileyicidir. :) ama şu kesin klasiklere hep soğuk bakmışımdır. Hay benim bu huyuma yani :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. proust edebiyatın şahikalarından :)
      klasik sevemiyorsun anladım, olsun..:)

      Sil
  8. Bunları köşeye yazıyorum canım benim :) teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  9. Senin okudugun tüm kitaplar ile bir liste cikarirsam 2015 ve 2016 yillari kitaplarim belli olur canimin ici :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) sende çok güzel kitaplar okuyorsun,
      teşekkür ederim ahumm :)

      Sil
  10. Benim de sevdiğim bir yazardır... O yüzyılda bile bazı teknolojilerden şikayet ediyor ya, şimdiyi görseydi ne düşünürdü acaba:-)

    YanıtlaSil
  11. Cümleler çok uzun, bir insanın en küçük duyguyu bile anlatabilme yetenegi muhteşem. Swann İn aşkı ise doğuştan özürlü. sinir bozucu bir aşk.

    YanıtlaSil