"Zihnimizin sahip olduğu en büyük beceri belki de acıyla başa çıkmak. Klasik yaklaşım bize herkesin ihtiyacı doğrultusunda geçtiği dört kapı olduğunu gösterir.
Birinci kapı uykudur. Uyku bize dünyadan ve onu dolduran tüm acılardan kaçabileceğimiz bir sığınak sağlar. Bir insan ağır yaralandığı zaman genellikle kendinden geçer. Aynı şekilde travmatik haberler alan birinin bayıldığı olur. Zihin ilk kapıdan işte böyle geçerek kendini acıdan korur.
İkinci kapı unutmaktır. Bazı yaralar kısa zamanda kapanamayacak, hatta belki de asla iyileşemeyecek kadar derindir. Ayrıca bazı anılar o kadar azap vericidir ki, onlara alışmak mümkün değildir. “Zaman tüm yaraları iyileştirir” sözü yanlıştır. Zaman çoğu yarayı iyileştirir. Geri kalanlar bu kapının ardında saklıdır.
Üçüncü kapı deliliktir. Bazen insanın aklı öyle bir darbe alır ki kendini delilikte saklar. Bu ilk bakışta faydalı gözükmese bile öyledir. Gerçekliğin acıdan başka bir şey getirmediği zamanlar vardır ve bu acılardan sakınmak için zihnin gerçekliği geride bırakması gerekebilir.
Dördüncü kapı ölümdür. Son sığınak. Öldükten sonra bizi hiçbir şey incitemez. Ya da en azından bize öyle söylenir."
Rüzgârın Adı, sayfa 145
Patrick Rothfuss
anlamlı dört kapı :)
YanıtlaSililk üç kapının seyrindeyim :))
çok güzel :)
Silözledim seni, hani buradan sesin kesilince eksik kalıyorum gibi..
Ben hemen uyurum.Ve hep iyi gelir.
YanıtlaSiluyumak benim de kullandığım yöntemlerden.
SilBazı insanlar için o kapıları fark edebilmek, girebilmek bile büyük güç gerektirebilir. Bütün mesele eşikten geçebilmekte belki de...
YanıtlaSilkesinlikle çok doğru bir noktaya değindiniz.
Silo eşikten geçebilmek..
Kitaba daha başlamadım ama başlama sebebim bu sözlerdi kesinlikle. Doğruluğunu epece deneyimledim. Tüm diğer kapılar da insanı son kapıdan korumak için. Dünyaya ne kadar bağlı ki bir yanımız uyutarak, unutturarak, olmadı delirterek burada tutmaya çalışıyor.
YanıtlaSilyaşayarak ve zamanla, aslında farkında olmadan bu kapıların içinden geçtiğini görüyor insan.
Sildünyayla uzlaşmalı bir yaklaşım geliştirme çabasındayız hep.
Çok güzel bir alıntı oldu , kitap da ilgimi çekmeyi başardı :)
YanıtlaSilgerçekçi bir o kadarda :)
SilMuhteşem..Çok İlginç bir alıntı.
YanıtlaSilbenim de hoşuma gitti :)
SilHenüz üçüncü kapıda olduğumuza göre daha zamanımız var sanırım.
YanıtlaSilher kapıya ne kadar aşinayız emilia..
SilSon iki kapının eşiğine gelsek dahi çoğu zaman içeri geçemeyiz. Fakat ilk iki kapı bilinçli ya da bilinçsiz en çok kullandıklarımızdır sanırım. Ne zaman moralim çok bozulsa içgüdüsel olarak uyumak isterim, ve uyandığımda o ilk ağrılı düşünceler bir parça daha berraklaşır.
YanıtlaSilUnutmak ise bilincin kendini korumasıdır. Tam da şu sıralar psikoloji kitapları okurken rastladığım bir konuydu. Geçmişe dair belli parçaları, yaş aralıklarını hatırlayamadığımı fark edince çok şaşırmıştım.
Bilinçaltımız, benliğimiz bizden daha çok seviyor sanırım bizi :)
uyku biraz daha dinginleştiriyor benliğimizi.
Silunutmak biraz zaman alsa da aslında o da iyi bir metot.
bizi hep korusun onlar :)