O anda aklımdan Luigi Pirandello'nun şu cümleleri geçiverdi:
"Benim yaşamımı yaşayan birisi var ve ben onun hakkında hiç bir şey bilmiyorum"
"Benim yaşamımı yaşayan birisi var ve ben onun hakkında hiç bir şey bilmiyorum"
İmparator Çay Bahçesi, okuru bambaşka bir hayal dünyasına davet ediyor. Nemli Bartın.. Hayal kadınların, her gece ay battıktan sonra, kendilerini düşüncelerinde yaşatan erkeklerine geldikleri Taşhan geceleri.. Konuşan Afrika menekşeleri, Casino Venüs, Japon oyun makineleri, gizemli gece, insanların kendi aralarında ördükleri yaşam ağının sorgulanması, aşklar, tutkular ve gökyüzü dedikoduları...
Uşak, Dörtyol'daki İmparator Çay Bahçesi'nde başka dünyaya göç edenlerle hiç hesapta olmayan buluşmalar.. Aşkı her yönüyle yaşamak isteyen esrarengiz Madam Kelebek, Gül Abla, geçmişinin bedelini ödeyerek bir anda yaptığı yanlışları anımsayıp, pişmanlıkla kendini ifade etmeye çalışan Sabriye.. Loş casino köşesinde ağır ağır dönen pembe dudak izli oyun makinesi..
Romanın başındaki insanların tıpkı hayattaki gibi sonlarda yitip gitmesi, yerlerini yeni kişilere bırakırken yaşadıklarından herkesin payına düşebilecek kazanımlar bırakmalarını okuyoruz. Sonra gün ışırken, aydınlığa karşı delice bir koşuş.. Bu koşuşun içinde birbiri içine kaçan hayaller, yaşanmışlıklar, dün, bugün, anılar, yaşamlar, ölümler ve kalanlar..
Okuması sakin bir kitap gibi görünüyor.
YanıtlaSilöyleydi, geniş bir hayal alemi ve duru bir anlatım.
Silfarklı kalemlerden okumak ayrı bir zevktir ;)
YanıtlaSilöyle elsacım :)
Silİyi geceler Mavim :)
YanıtlaSilgünaydın güzel şairim :)
Sil