8 Nisan 2021 Perşembe

Big Sur- Jack Kerouac



İşte yine buradayım ve yol sürüyor diyor Kerouac! Yolda olmak hayatla başkaca bir raksetme şekli...

Beat kuşağının önemli isimlerinden Kerouac, kuş tüyü dolu uyku tulumunda uyuyarak, kafayı bularak, anıları yad ederek, yapraklarla, ağaçlarla, kuşlarla, kayalarla konuşarak olgunluk çağının romanını anlatıyor Big Sur’de.

Hani evde oturup battaniyene sarınarak, elindeki bir kitapla istediğin yerlerde dolaşmak istersin ya, bu kitap tam da öyle bir yolculuğu anlatıyor. Rahat bir anlatım tarzı, tabiatın kuytusunda beliren Zen kaçıkları, düzene adapte olamayan benlikler ve türlü muziplikler... Görmek istediğim yerler coğrafi atlasına Big Sur’ü de eklemiş bulunmaktayım. Allah’ım sen biliyorsun mevzuyu🙏🏻💙🥰
***

“İnsan denizlere açılınca özündeki ışığı görüyor, balıkçılık öyle bir şey, avcı oluyorsun, kuşlar balıkları buluyor senin için, hava sana yol gösteriyor, ahmakça yanılgılar büyük bitkinliklerde eriyip gidiyor ve her şey yerli yerine oturuyor.”s.188
.
“Bizler yaşamın içinden tıpkı 10. Yüzyıl insanları gibi sessizce geçeceğiz(geçip gideceğiz, geçip gideceğiz) yalnız biz biraz daha fazla gürültü çıkaracak ve bir milyon yıl bile dayanmayacak birkaç köprü ile baraj kuracak, bombalar üreteceğiz-dünya zaten neyse odur salt, devinir ve geçip gider, aslına bakarsanız uzun vadede iyi olan da budur, yakınmaya lüzum yok- Vadideki kayalıkların bile daha eski ataları vardı, milyar milyar yıl önce, hiçbir yakınma iniltisi bırakmamış geride- Ne bir arı ne deniz kestanelerinin ataları veya istiridye yaralı pençe- hepsi de dünya böyle demiş. Her bir şey apaynı, sis der ki “Bizler sisiz, ömrümüz kısadır, erir ve uçarız” yapraklar der ki “bizler yapraklarız, geliriz ve gideriz, büyürüz ve dökülürüz.”s.43

6 yorum: