ŞU HORTUMLU DÜNYADA FİL YALNIZ BİR HAYVANDIR - AHMET ŞERİF İZGÖREN
İletişim, başarı ve hayat üzerine yazılmış bir kişisel gelişim kitabı. Ahmet Şerif İzgören'i geçen yıl öğretmenler için verilen uzaktan eğitim seminerinde kişisel gelişim ve başarı üzerine yaptığı konuşma ile anımsıyorum. Konferans salonunda uzaktan eğitim altında yapılan sıkıcı konuşmaları hiç bir öğretmen dinlemiyordu ama Ahmet Şerif İzgören konuşmaya başladığında bütün salon susmuş ve pür dikkat onu dinlemeye başlamıştı. Çok samimi, içtendi. Kitabını ise, yeni okuma fırsatım oldu.
Kişisel gelişim kitaplarına ön yargı ile bakamadım bir türlü. Şu yaşıma kadar hep okudum o kitaplardan da. Oğuz Saygın, Mümin Sekman, Robin Sharma, Osho, Doğan Cüceloğlu, Üstün Dökmen bunlardan bir kaçı. Genelde ailemizden, çevremizden bize geçen negatif yüklerden, kötü şeyler yaşadıkça hatları belirginleşen olumsuz bakma eğiliminden uzaklaşmak adına okudum bu tarz kitapları.
Bir çeviri sınavında " Fil dünyada hortumu olan tek hayvandır " cümlesini öğrencilerden biri: " Şu hortumlu dünyada fil yalnız hayvandır " diye çevirmiş, yazar da bundan esinlenerek herkesin bu hortumlu dünyada bir canlı olduğunu düşünerek bu adı vermiş kitabına. Kitap, kişinin olumlu bir bakış geliştirmesi, başarıya ulaşabilmesi ve Maslow'un ihtiyaç hiyerarşisindeki en üst basamak olan kendini gerçekleştirmeye varabilmesi için izleyebileceği yolları birçok hikaye, bir çok deneyim ve yaşam görüşleri ile ele almış. Yazar kendi yaşamından tecrübelerini de tüm içtenliği aktarmayı ihmal etmemiş. Çok akıcı, içten ve eğlenceli bir üslupla yazılmış. Gittikçe kendi ruhunu kaybeden gençliğe, batı özentisinde, tüketim hırsında kaybolmuş insanlığa kıssadan hisselerle göndermeler yapılmış.
Sevgi, iş, olumlu düşünce, dinlemek, mücadele, iyilik, idealler, değer vermek, gülümsemek, doğallık, üretmek, inanç, iletişim, gelecek, yurt sevgisi, benlik, anlamak, alışkanlıklar konularında tecrübelerden, güzel sözlerden oluşan kısa ama keyifli bir yolculuk. Kitabın iade garantisi de varmış.
Bu kitabı okurken aynı zamanda çok sevdiğim çocuk hikayelerinden Mutlu Prens'i de okudum. Oscar Wilde'nin kaleme aldığı bu hikayeyi çoğunuz bilirsiniz. Öyle güzel, öyle saf bir hikaye ki ara ara okurum. Mutlu prensle bir kırlangıcın hüzün dolu ama didaktik öyküsü. Arada teneffüslerde okuyorum öğrencilerimle çocuk hikaye kitaplarını. Siz de okuyun insana iyi geliyor çocuk masalları, hikayeleri:)
Öldükten sonra beni getirip buraya , yükseğe koydular.
Buradan kentteki bütün çirkinliği, sefilliği görüyorum.
Yüreğim kurşundan olduğu halde ağlamaktan kendimi alamıyorum.
…
“…hep seninle kalacağım”
“Olmaz, küçük Kırlangıç” dedi zavallı Prens, “Mısır’a gitmelisin.”
“Hep seninle kalacağım” dedi Kırlangıç, Prens’in ayakları dibinde uyudu.
Ertesi gün, akşama kadar Prens’in omuzunda oturarak yabancı ülkelerde gördüklerini anlattı. Nil boyunca uzun sıralarla durup gagalarıyla mercan balıkları yakalayan kırmızı balıkçılları; dünya kadar yaşlı olan, çölde yaşayan, her şeyi bilen Sfenks’i, ellerinde amber teşbihlerle develerinin yanı sıra yürüyen tüccarları, Ay Dağları’nın büyük bir kristale tapan abanoz gibi kara Hükümdarı’nı; bir palmiyede uyuyan, yirmi rahibin ballı çöreklerle beslediği kocaman, yeşil yılanı; geniş, düzgün yaprakların üstünde büyük gölü geçen, hep kelebeklerle savaşan cüceleri anlattı.
…
Zavallı küçük kırlangıç gittikçe daha çok üşüyordu; ama Prens’i bir türlü bırakamıyordu, öyle seviyordu ki onu.
…
Ama sonunda öleceğini anladı…”Hoşça kal, sevgili Prens!” diye mırıldandı…
“Sonunda Mısır’a gideceğine sevindim küçük Kırlangıç,” dedi Prens, “…seni seviyorum…”
“Gideceğim yer Mısır değil,” dedi Kırlangıç. “Ölüm’ün evine gidiyorum. Ölüm, Uyku’nun kardeşidir, değil mi?”
Mutlu Prens’i dudaklarından öptü sonra; ayaklarının dibine düşerek öldü.
O anda heykelin içinden, sanki bir şey kırılırmışçasına, acayip bir çatlama sesi geldi. İşin aslında, kurşun yürek ikiye bölünmüştü.
Mutlu Prens/ Oscar Wilde
Bu kitabı hamileyken okumuştum :)
YanıtlaSilsevdim ben diğer gelişim kitaplarına nazaran daha gerçekçi:)
Silİsim çok ilgi çekici yahu :)
YanıtlaSilÖperim efendim kalemlik de tatlılıktan ölecek :)
adı değişik evet.
SilKalemlik ah çok şeker:)
Kitabın isminin ortaya çıkışı ne hoşmuş:) Bir yanlış çeviri ilham olmuş güzel bir şeye vesile olmuş:) bazı insanların özellikle okuyup kendine pay çıkarması gerektiğini düşünürüm bu tarz kitapları.
YanıtlaSilneyin ilham vereceği belli olmuyor hayatta:)
Silhaklısın hayalcim.
Okunacak ne çok kitap var, teşekkürler tanıtım için
YanıtlaSil:)
çok canım yaa:)
SilKesinlikle okunacak ne çok kitap var. Ahmet Ş. İzgören'i biliyorum ama kitabını hiç okumadım açıkcası. Kitabın adını ben de çok beğendim.
YanıtlaSilöyle canım bir de yetebilsek..
Siladı değişik ilgi çekici anlamlı da:)