Ben seni sattım,sen de beni havada..."
Orwel,"1984" adlı eserinde despotizmin(zorbalık) egemen olduğu bir dünyayı tasvir eder.Bu ütopyaya göre, dünya eşit güce sahip üç bloka ayrılmıştır.Yönetenler tek egemen güçtür.İnsanlar yöneticilerin korkusu ile sinmiş,özgürlükler kaldırılmış,ahlâki ve insani duygular yok edilmiş,düşünme ve düşündüğünü söyleme yasaklanmış,yaşam tüm güzelliklerini yitirmiştir.Hiç kimse birbirine güvenememektedir.Çoğu kişiler casustur. En yakınlarını yönetime gammazlama bir ödev haline getirilmiştir.Bireylerin kişilikleri tamamen silinmiştir.
Orwell kitap boyunca sorgulama içindedir.Kahramanımız Winston Smith’in içinde bulunduğu durumu özetlemektedir.Winston Smith,devrim öncesi hayatı merak etmektedir ve bu hayatı sorgulamaktadır.Kendisi gibi sorgulayan insanları bulmak ister.Winston’un bu yaptıkları parti yasalarına göre yasaktır.Çünkü içinde bulunduğu parti sorgulamaya izin vermez.Okyanusya toplumunun büyük çoğunluğu,baskıcı düzene karşı ilgisizdir,Büyük Birader'in acımasız diktatörlüğü altında hiç tepki göstermeden yaşarlar.Winston Smith,akıl dışı bulduğu baskı düzenine muhalefet olmaya ve Büyük Birader'e meydan okumaya çalışır.Direnişine sevgilisi Julia'da destek olur.Birlikte düzene karşı gelirler.Kendilerine yeni bir yaşam kurmak isterler.Ne var ki, bir süre sonra yakalanırlar.Akıl almaz işkenceler görürler.İşkencelere dayanamazlar ve birbirlerine ihanet ederler. Romandaki dokunaklı şarkının sözleri bu ihaneti şöyle tanımlar:
"Güzelim kestane ağacının altında/ Sen beni sattın,ben de seni havada."
"Güzelim kestane ağacının altında/ Sen beni sattın,ben de seni havada."
Roman, gelişen teknoloji ve iktidarların insanları kontrol altına almasını,özgürlüklerin kısıtlanmasını, sorgulamanın yasak olduğu bir toplumu ele almaktadır.Her yerde izlendiğimizi de bizlere anlatmaktadır.Tele Ekranlar,mikrofonlar,kameralar,uydular önemli bir yer teşkil etmektedir.
Ütopya olsa da roman günümüze ışık tutmaktadır.1949 yılında yazılmıştır.O dönemin politikacılarıyla karşılaştırma yaparsanız romanı daha iyi anlayabilirsiniz (Adolf Hitler, Stalin gibi).Bir de roman üzerinden uyarlama "1984" filmi varmış.Ben de izleyeceğim,genelde kitabı olan eserlerin filmlerinde aynı tadı bulamasam da.
Kitabın çoğu yerinde yazarımız kapalı bir dil kullandığı için ağır gelebilir.Ancak böyle siyasi kitapları okumaya alışkınsanız seversiniz.CIA ajanı olduğunu söyleyenler olsa da Orwell için bu rivayetten öteye gidememiştir.Seneler önce yazılan bu kitapta Orwell günümüze ışık tutmuştur.Gelecek üzerine korkularını dile getirmiştir.İnsanları,modern dünyayı etkileyebilecek sorunlar üzerinde düşünmeye yöneltmek istemiştir.
Kitaptan:
* Çağdaş hayatın en önemli özelliği, acımasızlığı ya da güvensizliği değil, çıplaklığı, ruhsuzluğu ve bayağılıydı.
Kitaptan:
* Çağdaş hayatın en önemli özelliği, acımasızlığı ya da güvensizliği değil, çıplaklığı, ruhsuzluğu ve bayağılıydı.
* Özgürlük iki kere ikinin dört ettiğini söyleyebilmektir. Eğer buna izin verilirse, gerisi kendiliğinden gelir.
* Birlikte belki altı ay, belki bir yıl daha geçirebiliriz, ama sonrası bilinmez ki. Ayrılacağımız ortada. O zaman kendimizi ne kadar büyük bir yalnızlık içinde hissedeceğiz, hiç düşündün mü? Bizi ele geçirdiklerinden, birbirimiz için yapabileceğimiz hiçbir şey olmayacak. Eğer ben itiraf edersem seni vuracaklar, itiraf etmezsem yine vuracaklar. Yapabileceğim ya da söyleyebileceğim hiçbir şey senin ölümünü beş dakika bile geciktirmeyecek. Birbirimizin yaşayıp yaşamadığını bile öğrenemeyeceğiz. Durumumuzda bir değişiklik yapmasa bile, önemli olan tek şey birbirimizi satmamamız…
* Söylediklerinin ve yaptıklarının önemi yok, önemli olan neler duyduğundur. Eğer beni sana olan aşkımdan vazgeçirlerse, işte bu seni satmak olur.
* İnsanın içine giremezler. İnsan olarak kalmanın bir değer taşıdığını içinde gerçekten hissediyorsan, somut bir sonuç elde etmesen bile, onları yenmişsin demektir.
* Savaşın işlevi yok etmektedir: Yalnız insanları değil, insan emeğinin ürünlerini yok etmektir. Savaş, kitlelerin rahatını ve sonuçta zekasının artmasını sağlamak için kullanabilecek malzemenin havaya uçurulması ya da denizlerin dibine yollanmasıdır. Savaş endüstrisi, tüketim maddeleri üretmeksizin işgücünü kullanmanın akıllıca yoludur.
* Her şey insanın kafasından yer alıyordu. Herkesin kafasında var olan olaylar gerçek olaylardır.
evet işte o kitap.biz heyecanla hadi dışarı çıkıp hava alalım derken sen'kitabım neredeeee onu almadan olmaz'die söylenmiştin:Dve her arada elinden düşüremediğin kitap:)
YanıtlaSilsevgili kitapkurdum merak ettim doğrusu bu yazdıklarından sonra:)
'güzelim kestane ağacının altında ben seni sattım sen de beni havada..'
Sana da gönderirim şekerim merak etme:)
YanıtlaSilo şarkıyı dinlerken Winston çok etkilendim yaa:/
selam blogun gerçekten sıradışı ve ilgi çekici. benm gibi kitap ve film önerilerine bolca ihtiyaç duyan biri için:)
YanıtlaSilben de beklerim sevgiler
http://www.sinemspinkdiary.com/
Hoşgeldiniz:)
Silbeğenmeniz sevindirdi beni
ben de uğrayacağım size
sevgiler