"Bir insan ya gitmek ister ya da kalmak.Gidenler üzüntüyü çarşaf yapıp üzerine yatar ve o çarşafın üzerinde bin bir zevk içinde hayatla sevişir.Kalanlarsa vasat hayatlarını,bir ürünün taban ve tavan fiyatlarına benzeyen taban ve tavan duygular içinde yaşayarak yerleşik düzenin sokak lambaları haline gelir.."
"Hayat, magmanın tabanları yakmaya başlayacağı güne kadar var.Daha sonrası yok.Küllerin aşkları, dostları olmaz.El ele bile tutuşamazlar.Rüzgâr izin vermez.Savrulurlar. İnsanlar gibi.Bronzlaşmış tatilcilerin tanımadıkları denizlerin akıntılarına kapılmaları gibi.Yanık kokan bir dünya. Tüten insanlar. Dumanlı bir hayat. Cehennemden biraz daha serin bir dünya."
"Bibloları,fırının düğmelerini,kapı kollarını teker teker temizliyordu.Temizliği yaparken hep aynı şeyi düşünerek eğlendirirdi kendini.Elindeki bulaşık eldivenlerini.Dünya üzerindeki bulaşık eldiveni takan kendi halinde bütün ev kadınlarının potansiyel birer katil olabileceğini düşünerek gülerdi kendi kendine.Bulaşık eldiveni takmış bir kadını kızdırmanın ölümcül olacağına inanırdı.Üzerinde “Ailemi seviyorum!” yazan önlükleriyle,yeni yıkanmış gömleklerine çilek reçeli döktükleri için sekiz yaşındaki ikizlerini boğan,üstelik geride parmak izi bırakmayan kadınları düşünürdü saatler süren temizlikleri boyunca.”
trafikte sarı ışığı görünce frene dokunanlar ve aynı sarı ışık karşısında gazı kökleyenler"
"İnsanlari anlamak zor degil.Hepsinin de doğum izleri gibi karakter izleri var sağlarında sollarında. Biraz dikkatli bakmak yeter.Haritalara benzerler.Ölçeklerinin nerede yazıldığını bulana kadar korurlar esrarlarını. Sonra bir güneş kadar bilinir hayatları.Sarışınlara benzeyen hayatları.Güzel ama aptal hayatları."
" İnsan neyle yaşar sorusunun cevabıydı:kadın"
"Babama desem ki"baba,sen bana adam olamazsın derdin ama bak ben süperman oldum"kuvvetle muhtemel bana diyeceği şey,"sigortası var mı"olur.
"Usulca uzandım,çünkü "beni öper misin?diye soran kadın,yarın,"beni niye aramıyorsun?diye trip atan kadın olacaktı."
Cezmi Ersöz'ün 27 denemeden oluşan akıcı kitaplarından biri.Kitaptan:
"Kaptan bir ara:"Biliyor musun dünyaya başka bir açıdan,hiç bilmediğimiz başka bir yerden bakıyor o;biz o yeri bilmiyoruz,ya da bir zamanlar biliyorduk,sonra da kaybettik,bütün umutsuzluğumuz bu yüzden belki de..."
"Artık yorulmadın mı sürekli oynamaktan?diye sordum sahici bir merak duygusu ile.Derin bir nefes aldı"evet çok yoruldum oynamaktan.Artık insan içine çıkacak halim kalmadı.Belki ancak evimde dört duvar arasında oynayabileceğim bir rolü sürdürebilirim artık.Mesela?işten atılmış,ardından yakınları ve dostları tarafından ihanete uğrayıp terk edilmiş ve artık evinden dışarı çıkmayan bir insan rolü olabilir bu."
"Biliyor musun,fotokopiyle çoğaltılmış gibisiniz.Duygularınız hep önceden kurgulanmış.Bana benzer şeyleri söyleyip sonra da benimle sevişmek isteyen ama göğsümdeki semenderi görünce hemen hemen aynı tepkileri gösteren o kadar çok erkek oldu ki,artık her şeyden ve herkesten umudumu kestim..Gece aldıkları alkolün etkisiyle benim için ölmek istediklerini söylerler buradan giderken de cüzdanlarını kontrol ederler,yerinde duruyor mu diye..."
Tanıttığın kitaplar için teşekkürler canım.
YanıtlaSilRica ederim tatlım:)
Silözellikle zargana ve diğerleri de ilgimi çekti.kısa sürede okumalıyım:)
YanıtlaSilEvet Zargana tam senlik,diğerleri de güzel,oku tabii.
SilÖğretmenler gününü kutlar, başarılı nice meslek yılları dilerim. Sevgiyle...
YanıtlaSilCanım nerelerdesin sen?Çok teşekkür ediyorum,haberlerini bekliyorum,öpüyorum:)
SilDöndük diyelim inşallah. Burdayız ve takipteyiz. Sevgiler...
SilHoşgeldin canım dönmene sevindim,eski arkadaşları görmek ne güzel.
Sil