"İnsan buna hayıflanmaz mı şimdi? Biliyorum, hayattayken en büyük korkumuz hayatın bir gün sona ereceği gerçeğidir ama yine de herkes, en derininde ölümüne şahit olmak ister. Son nefesimizi verirken dudaklarımıza değen rüzgarı hissetmeyi, bitiş çizgisindeki kalp atışımıza kulak vermeyi, dünyaya son bir bakış atmayı, bu asla tekrarlanmayacak tek, eşsiz ve nihai anların tümünü tecrübe etmeyi illaki isteriz. Sizi bilmem ama ben bu anları kaçırmak istemezdim. Nerden baksanız haksızlık bu. Düşünsenize onca yıl hayata tutundum, hayat cümlemim öznesi oldum, cümlenin sonunda noktanın atılmasından mahrum kaldım."(s.14)
"Zaten hayat denen bilmece için yapılan en gerçeğe yakın tasvirin kum saati olduğunu düşünmüşümdür hep. Varlığımız bir avuç kum tanesi. Her geçen saniye eksiliyoruz. Hatıralarımız, rutinlerimiz, attığımız adımlar, yaptıklarımız, hepsi aşağıda birikiyor. En başta herkeste eşit oranda kum var ve kumların dökülme hızı da aynı. Fakat o hız hastalıklar, hava kirliliği, küresel ısınma, organik olmayan yiyecekler falan eklenince kişiden kişiye değişmeye başlıyor, bir bakıyorsunuz kum saatinin dar boğazı genişliyor ve kumların akış hızı hızlanıyor. Bir de benim gibi vakalar var; bir motosiklet ya da başka bir şey çat diye kırıyor o boğazı. Evet, çat diye."(s.17)
"Derken her şey karanlığa karıştı, uyandığınızda hatıranızda tutamadığınız rüyalar, ayrıldığınızda anlamını kaybeden tüm o hatıralar gibi."(s.41)
Tür: Öykü
Sayfa sayısı: 198
Can Yayınları
*
Namaste!
Çok güzel alıntılar, kitabın mizahi yönü de var sanırım.
YanıtlaSilevet evet mizahi yönü de var :)
SilYazarın adı epeydir çıkıyor karşıma. Bu kitabını okunacaklar listesine de eklemişim. :)
YanıtlaSilOkuyan gözlerinize sağlık olsun. Teşekkür ediyorum paylaşım için.
bende epeydir merak ediyordum:) çok teşekkür ediyorum, nice iyi okumalarımız olsun...
Silalıntılar oldukça ilgimi çekti Bahar'cım, paylaşımın için teşekkür ederim, sevgiler:)
YanıtlaSilyazarla tanışma kitabım oldu Erencim, rica ederim, sevgiler:)
Sil