Bugün günlerden Patti Smith! Amerikalı müzisyen, ressam ve şair Patti ile M Treni'ne bindim. Zaman mefhumum yoktu. I didn’t know if it was day or night(Ayırdında değildim gece mi yoksa gündüz mü!)
Seninle zamanı ileri geri kaydetmek heyecan vericiydi. Aşk illetini, geçmiş nesillerin ayyaşlığını yenmiş münferit bir kadınla değişik yerlerdeki cafeleri keşfederek kahve içmek... Frida’nın Mavi Evi'ni gezmek, kiliselerde mum yakmak, alternatif akımın koruyucu azizi Nikola Tesla’nın büstüyle konuşmak, Sylvia Plath'in mezarında onunla konuşmak, en sevdiğim Murakami romanı olan Zemberek Kuşu’nun Güncesi’ni anmak, bungalov evini görmek, ıssız otel odalarında elinden bırakmadığın kaleminden dökülenleri okumak, gittiğin yerlerde yeni kitaplar ve yeni şarkılar keşfetmek... Hiçbir şeyi anlatmak çok zordur, diyen edebiyat duyarlılığını hissettim. Ben çok yönlü sanatçıları ayrı bir seviyorum Patti, sende onlardan birisin. M Treni'nden indim, anı bulutları dağıldı, seninle çerçevemin dışına çıktım ve frekansımı değiştirdim. Cafe Dante’deki deli kahvesi(kocaman bir bardakta içilen sade kahve) içişini unutmayacağım. Hayalindeki plaj cafesi açma fikrini gerçekleştirdin mi diye merak ediyorum ve önümüzdeki kış ölmezsem kendime senin uzun postallarından alacağım :)
(....)
“-Nasıl oluyor da birbirimizden uzaklaşıp uzaklaşıp yeniden hep birbirimize dönüyoruz?
-Gerçekten birbirimize mi dönüyoruz? diye yanıtladım. Yoksa sadece buraya geliyor ve miskince birbirimizle mi çakışıyoruz?
Cevap vermedi.
-Topraktan daha yalnız bir şey yok, dedi.
-Niçin yalnız?
-Çünkü meret fazlasıyla özgür.
Ve sonra gitti. Onun durduğu yere yürüdüm ve varlığının sıcaklığını hissettim. Rüzgar esiyordu ve ne idüğü belirsiz döküntüler havada uçuşuyordu. Bir şey geliyordu hissedebiliyordum. “
“Sahip olamayacağımız şeyleri istiyoruz. Belli bir anı, sesi, duyguyu yeniden yaşamanın yollarını arıyoruz. Annemin sesini duymak istiyorum. Çocuklarımı çocuk halleriyle görmek istiyorum. Küçücük eller, çevik ayaklar. Her şey değişiyor. Oğlan büyüdü, baba öldü, kız benden uzun, kötü bir rüyadan dolayı ağlıyor. Lütfen sonsuza dek kalın, diyorum tanıdığım şeylere. Gitmeyin. Büyümeyin. “
Çoluk Çocuk'unu okumuş, çok sevmiştim. Ne hayatlar var :)
YanıtlaSilyaa bende öyle düşündümmm:)
Silonu da listeme alayım o zaman:)
5 sene önce okumuştum. Değişik bir havası vardı kitabın. :)
YanıtlaSilne güzelll, uzak seyahatler tadında:)
Sildeli kahvesinden ben de her gün içtiğim için daha çok dikkatimi çekti :D
YanıtlaSilbir ara şarkı listemde vardı şimdi tekrar canlandı dinlemeliyim :)
afiyet olsunnn:)
Siliyi şarkıları var:)