27 Ekim 2020 Salı

mişaaa


Mişa'yı çok özlüyorlarmış. Mişa eski evlerinde bahçede oynadıkları en yakın arkadaşlarıymış. Bu şehre geldiklerinden beri değiştirdikleri kaçıncı evmiş? Eski ev tabiri biraz tuhaf geliyormuş. Çünkü bir şeyi eskitmek için çok kullanıp onun yerine yeni bir şey koymak lazımmış, ömrünü bitiren her nesne orada yaşanan duyguları da eskitmek gibiymiş. İnsan eskittikçe, tükettikçe tükendiğini çok sonradan fark ediyormuş. Evler, mekanlar ve bağlılıklar hepsi bir yana savrulabiliyormuş...

Yeni evlerine yerleşiyorlarmış ama her gün sofrada Mişa'dan bahsediyorlarmış. Küçük kız sabahları 'onu görmeye gidelim' diye tutturuyormuş. Bir gün annesi Mişa'nın ailesinin de taşındığını söyleme gafletinde bulunmuş. Bu fikre inanırsa onu daha çabuk unutur diye düşünmüş. Küçük kız, çizgi filmlerde bir şeye sinirlendiğinde gözlerinden su pınarı fışkıran çizgi karakterler gibi ayaklarını yere vura vura ağlamış. Babası zor sakinleştirmiş onu. Mişa'nın özlemini unutmak için her gün Barbie Evi ile oynuyormuş, Aç Tırtıl kitabını okuyormuş, o kadar çok kitabı okumuş ki sonunda o kitabı ezberlemiş. Büyük kız da bahçede annesiyle badminton oynuyormuş. Özlemi dindirmek için, yeni bir yere bağlanmak için yeni bağlılıklar edinmek gerekiyormuş bunun için de zaman gerekiyormuş. Büyük kız 'düşünme düşünme' diyormuş kardeşine.

Anne ve baba Kelebek'ten onlar için özel bir kitaplık almışlar. Anne, çocuk kitaplarını kendi kitaplığından ayırmış. Kitapları okşayarak, onların sayfalarını koklayarak tozlarını alıyormuş. Evde bangır bangır Plüton Sakinleri çalıyormuş. Anneleri Düş Sokağı Sakinleri'nden sonra Plüton Sakinleri'ne sarmış. Pandemiden sonra herkes bu gezegenden fazlaca soğuyunca başka gezegenlerin düşlerindeki ezgilerde hayatı tonlamak daha cazip geliyormuş. Babaları yeni bir ev düzenini kurduğu için pek mesutmuş. Akşamları manzaraya karşı balkonda oturduklarında, 'dört beş katlı evlerin içinde yükselen bu apartmanın yalnızlığını yaz' diyormuş anneye. Anne balkondan gökyüzüne bakıyormuş, gökyüzünden ışıklı uçaklar geçen bu yeni evde Virginia Woolf gibi kendine bir yazı odası ayırmak istiyormuş. Bazen her şey çok sahici gözüküyormuş...

10 yorum:

  1. Yeni yerlere alışmak zor ama çocuklar çabuk üstesinden gelirler.
    Güle güle oturun :)

    YanıtlaSil
  2. Benim kızım da ayaklarını yere vurarak ağlar :) Üstelik iki tavşanımızdan dişi olanı da sinirlendiğinde ayaklarını yere vuruyor :) Çok tatlı buluyorum, gülmemeye çalışıyorum onların öfkelerine ve ağlamalarına ama işte plüton sakinleri de yetmiyor bazen.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bende güleyim mi üzüleyim mi şaşırıyorum o haline :)

      Sil
  3. Yeni şeylere adapte olmak, çocukta olsa zor. Kısa sürede alışır umarım🙏 Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bahar tanrıçam gelmişşş hoş geldinn:)
      teşekkür ederiz:)

      Sil
  4. yaaaa çook güzelmişşş:):)gözlerimde kalpler var şu anda :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendisi de öyle güzel Mişa'nın, yine özlediğimi hissettim şimdiii:)

      Sil