Dağılmış bir ailenin iki çocuğu, Bengi ve Gün...
Dedelerinin yanında, ailelerinden kalan yaşanmışlıkları sorgulayan, yazar olmak isteyen Bengi’nin her sabahı anlamlı kılma mücadelesi...
Onun yazdığı roman taslağının içinden geçip, bir çocuğun naif dünyasına yansıyan aile içi ilişkileri okuyoruz...
Öyküleriyle tanıdığım Nezihe Meriç bu sıcak romanını yaşadığı dönemde kullanılan ‘nehir roman’ şeklinde yazmak istemiş fakat tamamlayamamış. -nehir roman- önceden birbiriyle bağlantılı kitaplar hakkında kullanılan bir terim. Günümüzün seri romanları gibi diyebiliriz...
_________________________________________________________________
“Her ilk roman, biraz yazarının yaşam serüvenini gözden geçirmesi gibi bir şeydir. Çok şey taşır yazarın yaşamından. Sonraları, gözlemler birikip çoğalır, deneyim artar, o zaman başka kişiler, başka dünyalar da yaratılmaya başlanır.”
“Ben, yaşamımdaki pek çok şeyi, anımsamak, anlatmak, yeniden yaşamak için yazmak istiyorum.”
ne doğru bi tespit, bizlerin de üstünkörü yazdığı denemeler hep kendimizden izler taşımıyor mu...
YanıtlaSilevet çok doğruuu :)
Silgüzel bir romana benziyor Bahar'cım eline sağlık, merak ettim.:)
YanıtlaSilsıcacık, şirincik ve içtendi Erencim :)
SilNehir roman mı desek biz de artık, ne güzel :)) Nezihe Meriç okumayı çok istiyorum :))
YanıtlaSilgüzel bir benzetme değil miii:)
Siloku bence öykülerini seviyorum :)
"Nehir roman" tabirini şu an senden öğrendim ve bayıldım.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederimmm
Sevgler
ben de yeni öğrendim maimmm :)
Silrica ederim, görüşürüzzz :)
Nehir roman tabirini ben de ilk kez duydum, Alacaceren'i okumak lazım :)
YanıtlaSilne güzellll :)
Sil