14 Ocak 2014 Salı

La Jetée, 1962


" Bir kez daha Orly' deki ana iskelede; fazla kalamadığı, bu sıcacık, savaş öncesi pazar gününün ortasında. kafasını karıştırsa da, uçakları izleyen kendi çocukluğunun da buralarda olması gerekiyordu. ama o, her şeyden önce iskelenin ucundaki kadını aramaya koyuldu. ona doğru koştu. ama yeraltı kampından beri kendisini takip eden adamı fark ettiğinde zamandan kaçmanın mümkün olmadığını anladı. aklından hiç çıkmayan, çocukken kendisine izleme fırsatı bahşedilen o sahne ise, kendi ölüm anıydı. "

1962 yılı, Fransız yapımı, 28 dakikalık, siyah beyaz bir bilim kurgu filmi. Zamanda yolculuk üzerine. Başında "bu film çocukluk dönemine ait bir görüntüden çok etkilenmiş bir adamın öyküsüdür" yazar. Zaman-mekan, geçmiş-gelecek kavramlarını ustaca kullanan, görsel açıdan her karesi ayrı bir inceliğe sahip "bir Chris Marker fotoromanı". Son kısım, çok etkileyici, izleyin derim.



Bu kadını dinliyorum sıklıkla. Bir de şefkat özlenir mi, özlüyorum işte.. Psikolojide buna ne derseler desinler günlük, umrumda değil..
Azalmaya başlayan saçlarımı okşasın annem, sonra geceleyin yıldızsız gökyüzüne baktığımda içimden yarın hava güzel olmayacak galiba dediğimde, annem tuttuğu yıldızlarından diktiği pikeyi üstüme örtsün istiyorum. Güzel rüyalara dalmak istiyorum ona sarılarak. Çok içerleniyorum bağzı şeylere, çok üzülüyorum çocuklar..


"Bindiğim bütün taksiler beni anneme götürsün.."
Didem Madak

10 yorum:

  1. Günaydın Mavim... Ben de özlüyorum şefkatini anneciğimin ama ne var ki gitti bilinmeyene şimdi ben ne yapsam nafile..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Günaydın güzel şairim..
      Çok üzülüyorum sonsuz yitirilişlere.. Hepimizin yaşayacağı gerçekleri değiştiremiyoruz..

      Sil
    2. Maalesef değişmiyor. Her ne kadar bilsek de şu dünya üç günden ibaret ve sonunda buluşmak var o meçhul yerde ama yine de engel olamıyoruz hüzünlere çünkü bizi biz yapan sevdiklerimiz ve onlarsız yarımız eksiğiz şu alemde.

      Sil
    3. Haklısın, onların eksikliği hiç bir zaman dolmuyor.

      Sil
  2. Güzel rüyalara uyansak keşke:-)

    Günaydın Bahar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel olur değil mi:)
      günaydın handancım.

      Sil
  3. Günaydın, pek gün aymamış anlaşılan... Söylemesi ne kadar zor bir kelime,insanın ciğerinden çıkıyor sanki ama nefes borusunda kalıyor, sonra gözlere doluyor garip... Anne özlemi fena,fena.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bazen zor aydınlanıyor gün. bu da öyle oldu işte..

      Sil
  4. Unuttuğum bir şairi hatırlattın bana. Tabi ki "Didem Madak". teşekkür ediyorum ayrı bir parantez içinde.
    "Ağlayan Kaya" şiirini okumadıysan , benim için okur musun :)
    mutlu kal.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. rica ederim,
      biliyordum o şiiri okudum yine teşekkür ediyorum:)
      sen de hep mutlu ol.

      Sil