Geçtiğimiz günlerde sinema günceme yönetmen Nuri Bilge Ceylan'ın 21. yüzyılın en iyi film listesindeki filmleri ekledim. Onun önerdiği filmlere öncelik verdim. Torino Atı, Nietzsche'nin hayatından bir kesite odaklanıyor. Nietzsche bir gün, Torino'da dolaşırken bir atın kırbaçlandığını görür. Yeter diye bağırır, ata sarılır, hüngür hüngür ağlar. Sonra yere düşer. Bu olayın sonrasında akli dengesini yitirir. On bir yıl boyunca, ölene kadar hiç konuşmaz ve yatalak yaşar. Yönetmen Bela Tarr bu filminde, atın sahibinin peşine düşer ve onun hikayesini anlatır. Hikayenin başlangıç noktası ve düşünme şekli beni etkiledi, yalan yok. Ancak minimal diyaloglar ve ağır ilerleyen sekanslar izlerken yer yer beni zorlamış olabilir. Böyle durumlarda tek oturuşta değil de iki oturuşta filmi bitirmeyi yeğliyorum. Böylelikle sanat sanat için midir diyerek söylenmiyor, sanat bizim içindir de kısmını atlamıyorum. Listedeki diğer filmlerden İhtiyarlara Yer Yok'u da bitirdikten sonra bu listedeki öteki filmler sır oldu sayın okur. Hiçbir yerde bulamadım diğer filmleri. Gören, bilen varsa haber verebilir. Müjdelere açığım. Kasım ayında o filmlerin çoğunu bitirme hayallerimde suya düştü. Her yönden ağır bu filmlerden sonra yumuşak kitap uyarlaması filmlerini listeme ekledim. Kendimi hoşnut ettim. Ama şöyle bir şey oluyor, öyle her yönden zorlamaya alışıyorsunuz ya, izlemesi rahat filmlerde eee şimdi ne oldu? diye soramadan da geçemiyorsunuz.
İzlediğim diğer filmler:
- No country for old men( İhtiyarlara Yer Yok) 2007
- A man called ove (Ove Adında Bir Adam) 2015
- The storied life of A.J. Fikry(Huysuz Kitapçı Fikry'nin İnanılmaz Hikayesi) 2022
- Cici, 2022
*
Sevgiler.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder