1 Ekim 2022 Cumartesi

Between Two Worlds, 2021


 Ayrı Dünyalar, temizlik işçilerini konu edinen son kitabını yazmak için başka bir kimliğe bürünen bir yazarın yaşadıklarını anlatıyor...

Film sonrasında düşündüklerim:

- Yazar, bireylerin dünyasını daha iyi anlatabilmek için mutlaka bireylerin dünyasında gezinmeli midir?

-Yaşanmış, gerçek olayların belli bir sanat formuna dönüştürülmesi onu daha iyi mi yapar?

-Yazar, odaklandığı bireyin dünyasını kendi yaratıcılığıyla, hayal gücüyle harmanladığında mı kendine ait bir eser ortaya çıkarmış olur?

-Birilerinin dünyasındaki yaşanmışlıkları, "özeli" paylaşmak ne kadar etiktir? 


Juliette Binoche sevgim, bu filmde de katmerlendi 💙


8 yorum:

  1. Bir şeyi o insanın yaşadığı gibi yaşamadan, dışarıdan tam anlamıyla hissetmek mümkün değil. Bence içinde olmak o anlamda daha iyi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. o şekilde duygu geçirgenliği daha çok oluyor sanki:)

      Sil
  2. Birilerinin dünyasındaki yaşanmışlıkları, "özeli" paylaşmak ne kadar etiktir? sorusunun cevabı aslında net benim için. Toplum faydası kişi faydasının önündedir ve gerekirse paylaşılır. Ama böyle bir fayda söz konusu değilse "ayıpppp..kötüüüü":

    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. faydalılık kısmına bakılmalı eveet:)
      sevgiler..

      Sil
  3. Bazen etkili, bazen değil bence. Alınacak dersler varsa etki artıyor sanırım. Sevgiler…

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sanat eserlerinde o kaygı taşınsa daha iyi olur diye düşünüyorum:)
      sevgiler..

      Sil
  4. -Birilerinin dünyasındaki yaşanmışlıkları, "özeli" paylaşmak ne kadar etiktir...
    Bu konuyu özellikle şu psikiyatr dizileriyle ilgili ben de zamanında uzun uzun yazmıştım...
    Tartışılır :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aklıma ilk onlar geldi, derin bir konu:)
      teşekkür ederim...

      Sil