Yazmak, bir hatırlamadır, diyor bir yerde. Zamanın geçişimsel bütünlüğünden yani geçmişten, şimdiden ve kırık hayallere abanan gelecekten ödünç aldığımız yaşam oyunlarına bir serzeniş. Üçüncü tekil ağızdan anlatılan, başka kahramanlara giydirilen öyküler. Çatallanmış farklı yolların bir ana caddede birbirine bağlanması gibi, hem ayrı olabilen hem bütünleşen hayatlar. Soğuk otel odalarındaki yalnızlıklar, çabuk tüketilen kısa süreli ilişkiler, dönüşmeye müsait arayışlar ve bu tematik düzlemde beliren siyasi olaylar, çatışmalar. Gelinen ve buluşulan o noktada yüzler birbirine karışıyor. Hüzünlü ruhlar, yalnızlıklar, kaybolanlar ve yağmalanan düşler...
***
"Kitapçılar bir tür kurtarılmış bölgelerdir benim için. Katlanılmaz bir ilkelliğin sürdüğü kaldırımlardan kaçıp sığındığım, soluk alabildiğim tek mekan..."
"Birazdan uç uca sıralanan bu tümceler de bitecek, ben de bu şekilde yenileniyorum, bu da benim hayata tutunma tarzım. Sonrası; sonra yeniden barlar, sanatçılar arasında kahkahalar, hüzünler, sokaklar, pubların dumanlı havasında heyecanlı konuşmalar, dedikodular, bodrum katlarında tek kişilik sevişmeler, kalabalık bir kentin kaldırımlarında yine o uzun yürüyüşler ve kendine dönüşler. Baştan sona yalnızlık."
okunmalıymış gibi geldi, teşekkür ettim paylaşım için, ömüür yeterse neden olmasın :D
YanıtlaSilhayat kısa okunacak kitap çoooook:)
Silrica ederim canımcımmm..
Kelimeler, onlarla dans etmesini bilen yazarlardan anlaşılan. Okuma lisesine ekleyelim, teşekkürler :)
YanıtlaSilrica ederimm:)
Sil