Tokyo'da umumi tuvaletleri temizleyen Hiroyama'nın günlük rutinleriyle akan film, sıradanlığın içindeki huzuru keşfetmeye davet ediyor seyircisini. Her sabah aynı saatte uyanan, Bonsai ağaçlarıyla ilgilenen, fotoğraflar çeken, eski müzik kasetleri dinleyen, kitaplar okuyan kahramanın yaşamı, hızlı akış içinde görülemeyeni ne kadar görebiliriz sorusunun yanıtını veriyor. Yaşamak denilen eylemin, sadelikte olduğunu yansıtması bakımından beğendim filmi, çalan şarkılar da çok tanıdıktı.
İnsanın ne olursa olsun göğe bakma durakları olmalı değil mi? Haydi göğe bakalım!
*
Dizi olarak Dexter'a başladım. Devam edersin yaaa:)
**
Sevgiler.