13 Mart 2024 Çarşamba

Yaratılan, 2023


Yönetmen Çağan Irmak atmosferine alışık olanların izleyebileceği sekiz bölümlük mini bir dizi.

Anlatı kısmında yazar Mary Shelley'in, Frankenstein adlı romanından esinlenilmiş. Uyarlama değil ilham kaynağı olmuş. Konusu genel hatlarıyla, genç ve azimli bir tıp öğrencisi olan Ziya'nın İstanbul'da yaşadıkları ve eskiden babasının da tanıdığı İhsan Hoca ile yollarının kesişmesiyle, sürükleyici olayların odağı haline gelmesi...

İnsanın yaratma arzusu, bilimin sınırlarını zorlaması, kendinden olmayanı dışlaması, körü körüne bağlanılan namus kavramı, tabular, sonsuzluk arayışı, yaşadıkça kendinde yarattığı canavarsı yön ya da duygularını bastırdıkça ortaya çıkan yapay benliğiyle çatışması... 

Diziyi izledikten sonra sesli kitap olarak, Frankenstein kitabını da dinledim... Bu kadar gotik hava yeter be kuzum,   Adamlar'a kulak verelim:)






7 Mart 2024 Perşembe

Kurak Günler, 2022


Kurak Günler, Emin Alper'in yönettiği ödüllü bir film. 

Bir süredir susuzluk sorunu yaşayan, kuraklıkla mücadele eden yanıklar kasabasına yeni atanan genç savcı Emre ile belediye başkanı Selim, yerel gazeteci Murat ve kasabalılarla yaşanan problemleri anlatıyor. 

Bir ülkedeki yozlaşmış siyasi yapının halk üzerindeki etkisini okuyabilirsin bu filmde. Dahası bir sorunun, bir seçimin toplumsal linçe nasıl dönüştüğüne tanık olabilirsin. 

Kasabada zaman zaman oluşan obrukların filmin anlatısıyla bütünleştirilmesi iyiydi. Bir çatlak, bir obruk ve zamanla kapanmayan boşluklar...

29 Şubat 2024 Perşembe

Masalcı - Mario Vargas Llosa


Amazon ormanlarının derinliklerinde soyu tükenen bir kabile. Machienga kabilesi. Kabilelerin tabuları, töreleri, büyüleri. Yüzünde büyük ve ürkütücü bir leke olan Perulu. Üniversitede parlak bir geleceği bırakarak ortalardan kaybolan o mu acaba? Bir farklılıkla hayata tutunmak. Masal içinde türeyen başkaca masallar. Hani hep söylenen, masal masal içinde. Ben dediğin bunun neresinde? Bir çok araştırmacıdan saklanan gizemli masalcılar. Yeryüzünün silinip giden halklarından kalanlar. Sözcüklerin gücü. Farklı konuşma biçimleri, inanışlar ve bağlanışlar...

*

"Yeryüzünde bir kötülük olursa, insanlar toprağı sevmiyorlar, ona gereken özeni göstermiyorlar demektir. Ama toprak bizim gibi konuşamadığına göre söylemek istediğini söyleyebilmesi için bir şeyler yapması gerekir. O da sallanır işte. Beni unutma, demek için. Ben de varım, demek için. Kötü davranılmak istemiyorum, demek için."(s.236-237)

"Demek en iyisi yürüyedurmak. Güneşin gökyüzündeki yerinde, ırmağın yatağında, ağacın topraktaki kökünde, ormanın yeryüzünde kalmasını sağlamak." (s.231)

"Önemli olan insanların ne yaptıkları ve ne yapmadıklarıdır."(s.219)

**

Bu kitapla Nobelli yazarları okuma sürecime bir yazar daha eklendi💙


21 Şubat 2024 Çarşamba

Seinfeld, 1989

 


Seinfeld, 1989 yılında yayınlanmaya başlayan, Jerry ve arkadaşlarının komik maceralarını anlatan bir sitcom. Dokuz sezonun sonuna geldim ve paralel hayatımın tatlı arkadaşlarıyla vedalaştım. İlk kez uzun soluklu bir dizi izledim. Kendimi ödüllendirdiğimde açtığım ve beni iyi hissettiren bir diziydi. 

"Onu hatırlamak için bir yol bulursak aslında ölmemiş demektir." 

Zor dönemimde bana ışık olan bir replikti, defterime yazdım. 

Gelsin sıradaki dizi:)

8 Şubat 2024 Perşembe

Zellenbur'un Sıradan Bir Günü- Metin Nart

 


Zellenbur'un Sıradan Bir günü, farklı seslerle, farklı dünyaları aktaran, muzip bir yaşam müptelasının öyküleri. Uyum ve kaos arasında gidip gelen bir oluş dünyasının içinden tebessümle geçmek gibi...

Kurmacada farklı ses tonları kullanmak; dile hakim olmayı, büyük bir birikimi, deneyimi ve iyi gözlemi gerektiriyor. Bu öykülerde bunların hepsini görmek mümkün. Arabacı Meyhanesi, Hokka Divit beğendiğim öykülerin başında geliyor. Kemal Koton'un epigrafları da👍💙

***

"İnsanın bir şeyi anlaması için bazan, o şeyin yüzüne bir tokat gibi çarpması gerekiyormuş. Belki de yarı yaşındaydım ama bu benzerlik dikkatli bir gözden asla kaçmazdı ve ilk fark eden, hem de çarpışmadan evvel oydu. Bundan emindim. İfademden, benzerliği benim de fark ettiğimi düşünmüş olmalı ki şaşırmış, gerilmiş, eli ayağı birbirine karışmış ve bana çarpmıştı. Sonrasında yaptığı anlamsız hareketler tedirginliğindendi. Sözlerine yüklediği duyguyu sıcaklık sanmam bir yanılgıydı."(S.80)

"Hüzün uzun kış günlerinde çoktan demir attığı sahilde kılı kıpırdamadan sakin ve kaderine razı, terk edilmiş bir buharlı gemi gibi kimsenin umurunda olmayan sahte mağrurluğuyla zamanı öğütmekte."(s.97)

16 Ocak 2024 Salı

Herkes Kendi Hayatının Kahramanı- Gülcan Özer


Psikiyatrist Gülcan Özer'in okuduğum ilk psikoloji kitabı. İçerik olarak, bir uzman gözünden, insanın var oluş biçimleri, ilişkiler, kültürel kodların insan yaşamı üzerindeki etkisi, evlilik, aile, ebeveynlik tutumları, iş hayatı ve özel hayatın ayrımı, insanın kendiyle barışık olması, boşanma, ego, aldatma, samimiyet ve strateji, kader, keder gibi konular ele alınmış.

Kitapta en çok, tüm konuları özetlediği 'uzun son söz bölümü' favorim oldu... 

***

"Kadının kurtuluşu ne adamda, ne kariyerde, mağduriyetten beslenmemeyi öğrenmeden kadının adı yok."(s.140)

"Kim ne yapmış olursa olsun, nasıl hırpalanmış olursak olalım dermanın bizde, hakkaniyetin roman kahramanı olduğu ve adına hayat denen mesele esas oyuncu olmamızı ister. Israr eder. Eğer hayatımızın esas oyuncusu olmaz, yahut olamaz isek, suçladığımız insanlar ve hayatlar el ele tutuşmuş bizim hayat öykümüzün kahramanları oldu ise, o vakit kendi hayat senaryomuzun figüranı oluruz."(s.182-183)

*

"Hayat bir zaman aşımı oyunu, hiçbir acı zamanın karşısında direnemiyor, sesini soluğunu, rengi ruhsarını kaybediyor. Ayakta ve hayatta kalacak isek, acı yaşanıyor ve tarihin karanlığında yerini alıyor. 

Hikayenin sonunda tamamlanarak yahut eksilerek devam ediyoruz yolculuğumuza... O yüzden insanın kederini şöyle doya doya yaşaması, kıymetini bilmesi, sarıp sarmalayıp vedalaşması, karanlığa teslim ederken ardından uzun uzun bakması lazım. Acıyı zamana emanet edip yaşamazsak, o da ya kendi karanlığına sizden bir parçayı alıp gidiyor ya da gidesi olmuyor; kalıyor."(s.185)

**

Sen söyle ben dinlerim, Alexander💙