30 Temmuz 2023 Pazar

In the Mood for Love, 2000

 


Aşk Zamanı, eski defterlerimden birinde not aldığım bir film olarak karşıma çıktı. Nereden not aldığımı hatırlamıyorum muhtemelen bir kitapta geçmiştir. 

Yönetmen Wong Kar-wai'nin geçmiş yıllarda izlediğim Hong Kong Ekpresi filmi hoşuma gitmişti. Bu filmi de iyidir düşüncesiyle seyredeyim dedim. Film, eşlerinin başka bir ilişki yaşadığından şüphelenen iki komşunun, Bay Chow ve Bayan Chan'in hikayesini anlatıyor. Bu ikili birlikte vakit geçirdikçe derin bir duygusal bağ kurarlar ancak sadakatsiz partnerleriyle aynı yolu izlememeyi seçerler. 

Monoton bir filmdi, izlerken saate çok baktım, ne zaman bitecek diye:)

- Bu arada Star Wars1 ve 2'yi izledim. Ve tabi ki, tatlı dizim Seinfeld'de beşinci sezona devam ediyorum. 

İyi pazarlar🌸

28 Temmuz 2023 Cuma

Kısaca Felsefe- Kurtuluş Dinçer

SİMURG MİTOSU

 "Günün birinde kuşlar toplanır, hükümdarlarını seçmek isterler. Aralarından biri, Hüthüt kuşu "Sizin zaten bir hükümdarınız var ama haberiniz yok. O bize, bizden yakın da biz ondan uzağız. Hükümdar hep odur. Adı da Simurg'dur. Kaf Dağın'nda oturur. Gelin onu arayıp bulalım" der. Kuşlar bin bir özür getirip yolun çetin olduğunu, bu yolu uçmaya güçlerinin yetmeyeceğini söyleyip bağışlanmayı dileseler de, Hüthüt onları inandırır, yüreklendirir.

Binlerce kuş Hüthüt'ü kılavuz edip yola koyulur. Yolda hepsi yorgun, bitkin düşer, yolun sonunda hükümdarı görebileceklerinden umutlarını keser, birer birer itiraza kalkışırlar. Hüthüt, onların kuşkularını gidermeye çalışır ama yol çetin, uzun yoldur; aşılacak yedi vadi vardır daha önlerinde. Yorgunluğa, açlığa dayanmayanlar bırakırlar yolculuğu; sonunda geriye yalnızca otuz kuş kalır. Bu otuz kuş, yedinci vadiyi aşınca, karşılarında kocaman bir kapı görürler. Kapıda duran çavuş onları içeri almak istemez. Hüthüt diretince açar kapıyı. Kuşlar büyük bir odaya girerler, her biri odadaki tahtlardan birine oturunca, çavuş önlerine birer kağıt koyar. Okuyunca bütün yaptıklarının kağıtlarda yazılı olduğunu görür, şaşakalırlar. Kuşların şaşkınlığı sürerken, "Simurg geliyor" diye bir ses duyulur. Otuz kuş başlarını kaldırıp baktıklarında, her biri karşısındaki aynada kendi yüzünü görür. Artık ne yol kalır, ne yolcu, ne de kılavuz. 

Burada serüveni anlatılan kuşlar hakikat yolunun yolcularıdır; Hüthüt de kılavuzları, yani diyalektikçi yahut filozof. Hakikat ise insanın kendindedir, Kaf Dağı'nda değil. Ne ki o uzun yolculuğu yapmadan hakikate, yani felsefi bilgiye ulaşılmaz." (Sayfa, 14-15)

***

Konu ile alakalı olarak incelemeye aldığım diğer kitaplar:

- Felsefeye Giriş- Süleyman Hayri Bolay

- Felsefeye Giriş- Takiyettin Mengüşoğlu


27 Temmuz 2023 Perşembe

İtalyan affogato


İtalyanca’da “affogato” kelime anlamı olarak "boğulmuş" manasına geliyormuş. Bu tarifte dondurmayı kahvede boğuyoruz:) 

Önce espresso kahveyi french press bardağında demle.

Kahve demlendikten sonra büyük bir bardağın altına buz küplerini yerleştir.

Üstüne bir iki top dondurmayı ekle.

Ardından demlenmiş kahveyi bardağa boşalt.  Tatlı kaşığıyla karıştırarak hüplet. Frappucinoyu da anlattığım şekilde dondurma yerine madlen çikolatayla hazırlıyorum. Yaz günlerinde tatlı krizlerine iyi bir alternatif oluyor.


20 Temmuz 2023 Perşembe

Bibliyofil Dergisi, sayı 1

 


2015 yılında Ayraç Kitap Tahlili ve Eleştiri Dergisi'nde kitap değerlendirmeleri üzerine yazmaya başlamıştım. Uzun yıllar düzenli bir şekilde, çocuk edebiyatı da dahil olmak üzere pek çok kitap hakkında yazdım. Ayraç benim için özeldi çünkü yazarlığa başladığım ilk dergiydi. Sonra dergi yayın hayatına son verdi. 


Şimdi aynı ekiple yola, Cemil Meriç'in meşhur sözü:"kitap bir limandı benim için" diyenlerin dergisiyle yani BİBLİYOFİL'le devam ediyoruz. Bibliyofil üç ayda bir yayımlanacak. İlk sayıda Ayraç'ın yıllar önce bana gönderdiği Neslihan Önderoğlu'nun yazdığı "Tuhaf Şeyler Oluyor Bay Tarantino" üzerine yazdım. Daha doğrusu arşivimde kalmıştı bu yazı. "Bir Sinefilin Bulanıklaşan Aynası" adlı kitap değerlendirmem, ilk sayıda. Umarım  Bibliyofil, okurlarına ulaşır...



19 Temmuz 2023 Çarşamba

Mümtaz Şahsiyetlerin Kabusları- Bertrand Russell


Masadaki küçük boy kitabı açmış, karşısına çıkan sayfada Fransız şair Porphyre Eglantine'nin bir eserini okumaya başlamış: 

Chant du Neant/ Hiçliğin Şarkısı

"Koskocaman bir çölde/ Uçsuz bucaksız bir kum denizinde/ Arıyorum/ Yitik yolu arıyorum/ Bulamadığım o yolu/ Ruhum kah orada dolaşıyor kah burada/ Dört bir yanda/ Bu koskocaman boşluğun içinde/ Bitmek bilmeyen bu boşlukta/ Göz kamaştırıcı ve boğucu/ Yeknesak ve kasvetli/ Ufka doğru sonsuzca uzanan/ Bu kumda/ Arıyor ve bulamıyorum aradığımı/ Nihayet bir ses duyuyorum/ Hem sarsıcı hem de yumuşak bir ses/ Bu ses bana diyor ki:/ "Kaybolmuş bir ruh zannediyorsun kendini/ Bir ruh zannediyorsun kendini/ Yanılıyorsun/ Aslında ruh değilsin/ Kaybolmuş da değilsin/ Sen sadece bir hiçsin/ Yoksun."

Mümtaz Şahsiyetlerin Kabusları ve diğer öyküler- 177 sayfa

Kitabın fotoğrafını çekemedim. Diğer okuduğum kitaplardan birinin fotoğrafını paylaşmayı uygun gördüm. Bu süreçte yolculuğuna dahil olduğum kitaplarım:

1. Diyalog- Robert Mckee, 313 sayfa

2. Esneyen Adam- Feryal Tilmaç, 107 sayfa

3.Kedi Beşiği- Kurt Vonnegut, 233 sayfa (Bu kitabı bitirmek için ikinci denemem fakat yine bitiremedim.)

Diğer kitaplarımı azimle bitirebildiğim için kendimi kutluyorum:)

10 Temmuz 2023 Pazartesi

Hayat Yolları- Alice Miller


Köken, kalıtım ve eğitim tarafından, gerek olumlu gerekse olumsuz anlamda şekillendirilmişliğimiz ne denli güçlü olsa da yetişkin insanlar olarak bu izleri yavaş yavaş tanımaya başlayabilir ve otomat gibi hareket etmekten kurtulabiliriz. Bu izlerin ne denli farkına varırsak, çıkmaz sokaklarımızdan kurtulmamız ve yeni veriler elde edebilmemiz o denli kolaylaşacaktır. Kurtuluş yolları tıpkı kişisel kaderler gibi birbirinden oldukça farklı ve çok sayıdadır. Farklı kaderleri psikanalist yazar Alice Miller bu kitabında öyküler içinde sunmuş, iyi ki de paylaşmış…

*

“Gerçeği aramaktan kaçınarak sevgiyi kurtarmış olmayız. Bu, anne ve babalarımıza duyduğumuz sevgi için de geçerlidir. Bağışlama eğer geçmişte olanların üzerini örtüyorsa, bir yarar sağlamaz. Çünkü sevgi ve kendine ihanet bir arada var olamaz. Suçsuz insanlara yöneltilen nefret, yalandan, kendi geçmişimizdeki acının inkarından doğar. Nefret, kendine ihanete uzanan bağdır, çıkmaz sokaktır. Gerçek sevgi, gerçeğe katlanabilir.”

**
Bu süreçte bitirdiğim diğer kitaplar:

1. La Fortuna - Anıl Can 

2. Sanatçının Yolu- Julia Cameron

İkisi de çok değerli kitaplar... Işık oldular, teşekkürler Gamzoşum:)

7 Temmuz 2023 Cuma

Edebiyathaber, "Suskunluk Perdesi"


 29.06.2023

Edebiyat Haber Öykü bölümünde "Suskunluk Perdesi" adlı öyküm yer aldı...

https://www.edebiyathaber.net/oyku-suskunluk-perdesi-bahar-uysal-karakus/

Teşekkürler...

Öykünün şarkısı burada

***

Adıyaman Konteyner kentten yeni döndüm... Annemin yanında kaldım, babamın kabrini ziyaret ettim... Orada beraber kitap okuduğum, oyunlar oynadığım tatlı öğrencilerimden bir hatıra... Yanlarından ayrılmadan önce bana mektup yazdılar... Sizi özleyeceğim...