3 Eylül 2015 Perşembe

Momo – Michael Ende


"İnsanlar kendilerini korkutan şeylere çok daha çabuk inanıyorlar. Bu da bir bilmece."

"Artık öğrendiği bir şey vardı: Başkalarıyla paylaşılmayan zenginlikler insanı mahvediyordu."

"Bir hayal yoksulu olmayı asla istemem. Hayır Momo, bu cehennemden farksız."

"Günlük yaşam içinde çok büyük bir sır vardır. Herkesin bunda bir payı bulunur ve herkes onu bilir ama pek az kimse bu konuya kafa yorar. Çoğu kimse onu olduğu gibi benimser ve ona asla şaşırmaz. Bu büyük sır zamandır. Onu ölçmek için saatler ve takvimler yapılmıştır ama bunlar hiçbir şey ifade etmez. Herkes çok iyi bilir ki bazen bir saatlik süre insana ömür kadar uzun gelirken bazen de göz açıp kapayıncaya kadar geçip gider. Zamanın bu garip kısalığı uzunluğu o saat içinde yaşanan olaylara bağlıdır. Çünkü zaman yaşamın kendisidir ve yaşamın yeri yürektir.."

     Momo, annesiz babasız bir kız çocuğudur. Bu ismide kendi kendine takmıştır. Eski bir anfi tiyatroda, insanları dinleyerek onların sevgisini, dostluğunu kazanmıştır. Çöpçü Beppo, çocuklara sürekli farklı hikayeler anlatan turist rehberi Gigi, lokantacı Nino ve mahallenin çocukları Momo’nun yakın arkadaşlarıdır. Bu masum dostluk ortamında her şey kendi doğal seyrinde akarken bir gün zaman tasarruf şirketinden geldiğini iddia eden duman adamlar ortaya çıkar. Duman adamların ayrıntılı zaman ölçümleri, ölü zaman nitelendirmeleri herkesi yakından etkiler. İşini büyük keyifle yapan berber Fusi bile zaman hesabı yapmaktan eskisi işini keyifle yapamaz hale gelir. Çocuklar da anfi tiyatroda eskisi gibi zaman geçirmemeye başlarlar. Herkes mutsuz, gergin bir şekilde anlamsızca zaman kaybetmemek için hızlı yaşamaya başlar. Bu radikal değişimin dışında kalan iyi yürekli Momo, duman adamlarla girdiği mücadeleyi tek başına alt edebilecek midir?

    Hiçbir Yerde Evi’nde ikamet eden yaşlı Hora Usta, yarım saat sonra olacakları bile bilge kaplumbağa Kassiopeia, yıldızların sesi, saat çiçekleri ve Momo insanları bu hızlı tüketme, hızlı yaşama, her şeye sahip olma ama hiçbir şekilde tam bir mutluluğa erişememe duygusundan kurtarabilecek mi?

    Zaman bu akar, gider.. Beklemez seni, daima sen ona yetişmelisindir. Günümüz insanının kendi oluşturduğu araçların esiri haline geldiği bir dönemdeyiz.. Hızlı tüketimler ve bitmez  doyumlar..
Çocukların masum dünyasından büyüklerin bu esaret dönemindeki gerçeklere, kanaati unutmuş dünyasına uzanan bu yolculuğun resimlerini hep anımsayacaksınız..


20 yorum:

  1. Kapağı ne kadar hoş :))

    YanıtlaSil
  2. Çok sevmiştim bu kitabı ben :-)

    YanıtlaSil
  3. Momoooo ne kadar da sevmiştim :)
    hatta sen iki günde bitirdin diye bir gecede aşkla okuduğum şekerimsi kitap :D

    YanıtlaSil
  4. bu arada instagramdaki resimler harika :)

    YanıtlaSil
  5. Yakın zamanda okumuştum. Çok keyifli bir kitaptı. Daha 2 gün önce yine aklıma düştü. Şimdi yine görünce güzel oldu. :) Okuduğum zaman aklıma gelmedi ama Saatleri Ayarlama Enstitüsü ile bir bağ kurdum geçen gün.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) ne güzel..
      Tanpınar'ın kitabıyla içerik olarak benzeşiyor evet :)

      Sil
  6. "Hızlı tüketimler ve bitmez doyumlar"
    Sinemada da böyle bir jkarakter izlemiştik diye hatırlıyorum.

    YanıtlaSil
  7. İlk instagram hesabında gördüm kitabı ve dikkatimi çekmişti... Şimdi daha da merak ettim :)

    YanıtlaSil
  8. Güzel kitap ablam okumuştu en son hala onda :D vermiyor ki bana okuyayım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :))
      alemsin Emrah :)
      kız kardeşine verdi ablan ondan alsın kitabı sana verecek :)

      Sil
  9. okunacak bir dünya kitap var ama kapağı çok hoş :)

    YanıtlaSil